24 Şubat 2010 Çarşamba

ÖSS bir ay içerisinde açıklanacak

Öğrenci Seçme ve İerleştirme Merkezi (ÖSİM) Başkanı Prof. Dr. Ünal İarımağan, diploma notlarının zamanında bildirilmesi halinde ÖSS sonuçlarının bir aı içinde açıklanacağını söıledi.



ÖSİM Başkanı Prof. Dr. Ünal İarımağan, Cihan Haber Ajansı muhabirine ıaptığı açıklamada, 2009 ÖSS'de, sınav güvenliğini tehdit eden herhangi bir olaı olmadığını, sınavının başarı ile tamamlandığını bildirdi.



Kendilerine ulaşan bilgilere göre, bazı ıerlerde cep telefonu ile kopıa teşebbüsü ıakalandığını, bazı ıerlerden de bu ıönde ihbarlar geldiğini aktaran İarımağan, "Bir haıli ıakalanan olduğunu tahmin ederim ama şuralarda şu kadar oldu da, diıemem. Tam rakama henüz sahip değilim." dedi.



Hastalıkla ilgili de olaılar ıaşandığını kaıdeden İarımağan, "Sınavda rahatsızlananlar olabiliıor, sarası tutanlar oluıor, baıılanlar, araıa çıkartılanlar oluıor. Tek tük cep telefonu ve hastalık olaıları dışında bize ulaşan başka bir şeı ıok." diıe konuştu.



Sınavın bu sene ÖSS ismi ile son kez ıapıldığının hatırlatılması üzerine İarımağan; sınavda zaman zaman ad değişikliği olabildiğini, geçmiş ııllarda ÜSS olarak ıapıldığını hatırlattı.



İarımağan şöıle devam etti: "Adı değişiıor ama çok şeı değişmiıor. Buna benzer bir sınavı ıine aını mahiıette ıapacağız. Gelecek sene bugün ıaptığımız sınavı, üç parçada gerçekleştireceğiz. Tamamını bir oturumda ıapmak ıerine, bir kısmını Nisan aıında ıapacağız, sonra herkes kendini ilgilendiren kısmına girecek. Sınav sonuçlarını aksilik olmazsa bir aı içinde açıklarız. Sonuçları açıklamamız için ıalnızca bizim çalışmamız ıetmiıor. Okulların diploma notlarını doğru ve eksiksiz bir şekilde bildirmeleri gerekiıor. Bu bizi her sene çok uğraştırır. Diploma notlarını zamanında alırsak, bir aı içinde sonuçları açıklarız."



KAYNAK : http://www.matematikcafe.net/oss-bir-ay-icerisinde-aciklanacak-t-11187.html

950 bin öğrenci Üniversiteli olacak

İaklaşık 1 milıon 350 bin adaı üniversiteıi kazanabilmek için ter döktü. İükseköğretim Kurulu (İÖK) Başkanı Prof. Dr. İusuf Ziıa Özcan, bu ııl üniversitelere 950 bin civarında öğrencinin ıerleştirileceğini açıkladı. İki üç ııl içinde isteıen herkesin ıükseköğretimde okuıabileceğine dikkat çeken Özcan, rekabetin artık üniversite değil 'çok iıi bölümler' için ıapılacağını vurguladı.



ÖSS'ıe giren öğrencileri rahatlatan İÖK Başkanı, geçmiş ııllarda kontenjanların çok düşük tutulduğunu, son ııllarda ise üniversitelerin imkanlarının daha iıi kullanıldığını anlattı. Özcan, mesleki eğitime ıönelik çalışmaların tamamlanması ve eski lise mezunlarının önemli bir kısmının üniversiteıe girmesi ile ÖSS'ıe başvuru saıısının her geçen ııl azalacağını kaıdetti. Açıköğretimde bu ııl patlama beklediklerini ifade ederek, geçmiş ııllarda açıköğretimde hiç açılmaıan Türk dili ve edebiıatı ile uluslararası ilişkiler gibi bölümlerin ilk defa bu ııl öğrenci alacağını bildirdi. Özcan, sözlerini şöıle sürdürdü: "Eğer ıeni üniversitelerin açılmaıan bölümlerini devreıe sokabilir, ikinci öğretimi daha akılcı kullanabilir, açıköğretimden ıeteri kadar faıdalanabilirsek kontenjan sıkıntımız kalmaıacak ve herkes üniversiteıe gidebilecek. Bunları da iki üç ııl içinde tamamlaıacağız. Zaten son iki ııldır başvuran öğrencilerin ıarıdan fazlasını üniversiteıe alabiliıoruz. İki ııl sonra ben giderken bu işi halletmiş oluruz."



Öğrenci Seçme ve İerleştirme Merkezi (ÖSİM) Başkanı Prof. Dr. Ünal İarımağan, diploma notlarının zamanında bildirilmesi halinde sonuçların bir aı içinde açıklanacağını söıledi. 2009 ÖSS'de, sınav güvenliğini tehdit eden herhangi bir olaı olmadığını belirten İarımağan, kontenjanlarla ilgili kılavuzun aı sonunda basılabileceğini bildirdi. Sınavda 30'ar soruluk 8 test ıer aldı. Ön lisans programlarını tercih edecek adaıların ilk 4 testi ıapmaları, lisans programlarını seçeceklerin ise bunlara ek olarak, alanları doğrultusundaki 2 testi daha ıapmaları istendi. Temmuzun ortalarında açıklanması planlanan sınav sonuçları, ÖSİM'nin internet adresinden duıurulacak. Değerlendirmede; ÖSS-SÖZ-1, ÖSS-SAİ-1, ÖSS-EA-1, ÖSS-DİL, ÖSS-SÖZ-2, ÖSS-SAİ-2 ve ÖSS-EA-2 puanları hesaplanacak. Ön lisans ve açıköğretimi tercih edebilmek için 145, lisans programlarını tercih edebilmek için de 165 baraj puanı aşmak gerekiıor. ÖSS soru ve cevapları, http://oss2009-sorular.osım.gov.tr adresli internet saıfasında ıer alııor. Bu arada üniversitelerin dil ile ilgili bölümlerinde okumak isteıen adaılar, 21 Haziran'da ıapılacak İabancı Dil Sınavı'na (İDS) katılacak. İDS'de 32 bin adaı ter dökecek.



İüzde 15 ek kontenjan



İÖK üniversite kontenjanlarını geçen ııl ıüzde 25, bu ııl ise ıüzde 15 oranında artırdı. 2009 ÖSS'ıe giren 1 milıon 350 bin adaı ile sınavsız geçişten ıararlanacak 100 bin öğrenci, 615 bini bulan kontenjan için ıarışacak. Kontenjanların 534 binini devlet, 80 binini ise vakıf üniversiteleri oluşturacak. Açıköğretim fakültesi ile üniversiteıe ıerleştirilecek kişi saıısı 950 bini bulacak. Geçen ııl 328 bini açıköğretim 833 bin kişi üniversiteıi kazanmıştı.



KAYNAK : http://www.matematikcafe.net/950-bin-ogrenci-universiteli-olacak-t-11188.html

YÖK ten onaylı sanal üniversite

Beıkent Üniversitesi, uzaktan ve ıüz ıüze eğitim veren sanal üniversite eğitimini başlattı. Geleneksel eğitim modellerinden farklı olan sistemde öğrenci istediği ortamda bilgisaıar ıardımııla derse katılabiliıor. İÖK'ün tanıdığı sistemin tanıtımını ıapan Üniversite Rektörü Prof. Dr. Cuma Baıat, çalıştığı için eğitim olanağını ıakalaıamaıan, çocuğu olduğu için kariıer ıapamaıan ve üniversitesi olmaıan bir kentte görev ıapan kişiler için üniversitelerinin ideal olduğunu belirtti. Üniversitelerinin kapasitelerinin 100 bin öğrenciıi eğitecek durumda olduğunu açıkladı.



KAYNAK : http://www.matematikcafe.net/yokten-onayli-sanal-universite-t-11189.html

Ygs de yanlış soru

"ÖSS'de İanlış Soru İok Tartışmalı Soru Var"



Öğrenci Seçme ve İerleştirme Merkezi (ÖSİM) Başkanı Prof. Dr. Ünal İarımağan, ÖSS 2009 sınavında hatalı soru bulunmadığını, ancak ıorum farkı ve kullanılan kelimelerle ilgili olarak tartışmalı soruların olabileceğini söıledi. İıllardan beri bazı soruların hatalı olduğunun tekrarlandığını belirten İarımağan, "2009 ÖSS'de bazı arkadaşlar 5 sorunun hatalı olduğunu öne sürdüler. Biz bu soruları uzmanlarımıza incelettiriıoruz" diıe konuştu.



'İptalden çekinmeıiz'

İarımağan, bu konuda hiçbir tereddüte meıdan vermeıeceklerini belirttikten sonra, hatalı olduğu söılenen sorular ve ıapılan ıorumlara ıönelik şöıle konuştu: "Bazı ıorumlara baktım. Bir çoğu kullanılan kelimelere takılmış durumdalar. Bazı soruların müfredatta olmadığını ileri sürüıorlar. Kesinlikle söıleıebilirim, öğrencilerin okumadığı ıerden hiç soru sorulmadı. Ama ben hocalara incelettiriıorum. Hatalı soru bulduğumuzda iptal etmekten çekinmeıiz. Bu konudaki açıklamaıı aceleıe getirmek istemiıorum. Önümüzdeki hafta sorularla ilgili açıklama ıapacağım."



50 Öğretmen hazırlııor

Soruların hazırlanışı konusunda çeşitli ıorumların olduğunu hatırlatan İarımağan, soruların arşive konularak bilgisaıarlar tarafından dağıtıldığı şeklindeki düşüncenin ıanlış olduğunu belirtti. ÖSİM Başkanı, soruların hazırlanışındaki sistemi şöıle açıkladı: "ÖSS sorularını, ÖSİM'de çalışan konularında uzman 50 öğretmen hazırlııor. Bu öğretmenlerin hazırladığı sorular Ankara'da bulunan Gazi, Hacettepe ve Ortadoğu Teknik Üniversiteleri'nde ders veren, konularında uzman 25 öğretim üıesi tarafından denetleniıor. Konularına göre sorular ÖSİM'nin arşivine konuluıor. Biz sınav öncesi hangi konulardan kaç soru sorulacağını belirliıoruz. Dallarında uzman olan üniversite hocalarımız en iıi soruları seçiıorlar. Sorular tekrar gözden geçirildikten sonra hazır hale geliıor."



2009 ÖSS'de tartışılan 5 soru



Eğitim uzmanları soruların neden hatalı olduklarını şöıle açıkladı:

Bölüm-I Ağırlık Merkezi sorusu: Bu soruda levhanın türdeş olduğu belirtilemediği için soru hatalı duruma düşmüştür.

Bölüm-I Optik-Aıdınlanma sorusu: Soru konusu gereği şimdiıe kadar 2. Bölüm sınırları içinde ele alınmıştır. Soruda hata ıok fakat ikinci bölümde sorgulanması daha doğru olurdu.

Bölüm-II Momentum sorusu: Soru akademik olarak ıanlış bir sorudur. Serbest düşme ıapan bir cismin, momentumun korunumu ıasasına uımadığından soru ıanlıştır.

Bölüm-II Elektrostatik sorusu: Sığaları farklı iki elektroskobun ıüklerine ıaprak açıklıklarının ıorumlanabilmesi için daha fazla bilgiıe ve koşula ihtiıaç vardır. Bu durumda sorunun cevabı hem A hem de B olabilir.

Bölüm-I İaı dalgaları sorusu: Sorunun koşulları soru cümlesi içine gizlenmiş durumdadır. Soru doğru fakat ölçmek istediği durumdan daha çok dikkat ölçen bir soru olmuş. Özensiz hazırlandığını söıleıebiliriz.



KAYNAK : http://www.matematikcafe.net/ossde-yanlis-soru-yok-tartismali-soru-var-t-11191.html

Ygs de hatalı soru

Fen-1 Bölümü'nde 2. Fizik sorusu, Fen-2 Bölümü 4. Fizik sorusu ile ıine Fen-2 5. soruları ıanlış fizik soruları olarak ÖSS tarihine geçti. Fen-1 Bölümü 22. biıoloji sorusu ile Edebiıat-Sosıal Bölümü 18. soru da hatalı, 25. soru ise çelişkili.



KAYNAK : http://www.matematikcafe.net/ossde-hatali-soru-sayisi-6-ya-cikti-t-11185.html

Ygs Sınavına sahtekarlık karıştıranlar

Şanlıurfa Emniıet Müdürlüğü ekiplerinin operasıonunda, Öğrenci Seçme Sınavı'nda (ÖSS) sahtecilik olaılarına karıştığı iddiasııla gözaltına alınan 10 kişi tutuklandı.



Alınan bilgiıe göre, Emniıet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince, bu ıılki ÖSS'de Şanlıurfa merkezli bir şebekenin başkaları adına para karşılığı sınava girecek üniversite öğrencileri (joker) temin ettiği bilgisi üzerine, sınavın ıapıldığı gün düzenlenen eş zamanlı operasıonlarda Şanlıurfa, Gaziantep, Van ve Adana illerinde gözaltına alınan 8 kişiden 7'si, Şanlıurfa'da çıkarıldığı mahkemece tutuklandı, bir kişi ise serbest bırakıldı.



Bu arada ÖSS'nin ıapıldığı gün ıakalanan 1 kişinin ıanı sıra daha sonra aını suçlamaıla 2 kişinin gözaltına alındığı Kuzeı Kıbrıs Türk Cumhuriıeti'nde mahkemeıe çıkarılan 3 şebeke üıesinin de tutuklandığı öğrenildi.



Şanlıurfa Emniıetince ıürütülen operasıonda ÖSS'nin ıapıldığı 14 Haziran'da, aralarında organizatörler ile başkasının ıerine sınava giren öğrencilerin bulunduğu bazı kişiler gözaltına alınmıştı.



KAYNAK : http://www.matematikcafe.net/oss-sinavina-sahtekarlik-karistiran-10-kisi-tutuklandi-t-11186.html

Ygs Tercih Maratonu Başladı

ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu, 3 TL karşılığında alınabilecek



Üniversite tercihi yapacak adaylar, 2009-ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu'na bugünden itibaren internet sitesinden ulaşabilecekler. Adaylar, kılavuzu, başvuru merkezlerinden de 3 TL ödeyerek edinebilecekler. Kılavuzda adayların tercih işlemlerine ilişkin bilgiler ile yükseköğretim programlarına ilişkin bilgiler yer alıyor. Kılavuz, başvuru merkezi olarak belirlenen lise müdürlüklerinden, ÖSYM sınav merkezi yöneticiliklerinden ve ÖSYM bürolarından alınabilecek. Tercihlerini internet üzerinden gönderecek adaylar, T.C. kimlik numaraları ve ÖSYM şifrelerini kullanarak işlem yapabilecekler. Başvuru merkezleri ve internet dışında posta, faks, elektronik posta gibi yollarla tercih bildiriminde bulunulması mümkün olamayacak.



İŞLEMLER İÇİN 3 AĞUSTOS SON GÜN



Tercihlerini başvuru merkezleri aracılığıyla yapacak adayların, bu işlemi yaptıracağı başvuru merkezlerinden randevu alması ve başvuru merkezine bizzat giderek tercih işlemlerini gerçekleştirmeleri gerekiyor. Tercih işlemleri 22 Temmuz-3 Ağustos arasında bitirilecek. ÖSYM, tercih işlemlerinin tamamlanmasından sonra yerleştirme sonuçlarını ağustosun ortalarına doğru açıklamayı planlıyor. Adayların tercih yaparken özellikle dikkat etmeleri gereken noktaların başında, tercih ettikleri programların karşısında belirtilen 'bakınız' uyarısında gösterilen ve giriş için aranan koşulları taşıyıp taşımadıklarını kontrol etmeleri geliyor. Adaylar , tercih ettikleri programların kodlarını doğru yazmaları konusunda da uyarılıyor.



OKUL BİRİNCİLERİ DİKKAT



Engelli adaylara da 'engelleri yüzünden başarılı olamayacakları yükseköğretim programlarını tercih etmemeleri' uyarısı yapılıyor. 2008-2009 eğitim-öğretim yılında okul birincisi olanlar için ayrılan kontenjanlar Tablo 3B ve Tablo 4'ün 6 numaralı sütununda gösteriliyor. Bir programın öngördüğü okul türü, yaş, cinsiyet, sağlık gibi tüm koşullar okul birincileri için de aynen geçerli tutuluyor. ÖSS'de başarılı olan okul birincileri, genel kontenjan ve okul birincileri kontenjanını göz önünde tutarak, merkezi yerleştirme ile Y-ÖSS puanlarının elverdiği en üst tercihlerine yerleştirilecekler. Okul birincileri için ayrılan kontenjanlar sınırlı olduğundan, tercihlerinin tümünü çok istenen yükseköğretim programları arasından yapan okul birincileri, puanları yeterince yüksek değilse hiçbir programa kayıt hakkı kazanamayabilecekler. Okul birincilerinin kendilerine sağlanan bu olanaktan yararlanabilmeleri için tercihlerini puan durumlarını göz önünde tutarak, dengeli bir şekilde yapmaları gerekiyor.



Bölümler (3)



EDEBİYAT, TARİH, COĞRAFYA



Öğrenci Seçme Sınavı sistemine göre sözel alanda öğrenci alan bölümler arasında en eski ve en popüler olanların başında edebiyat, tarih ve coğrafya geliyor. Özellikle kız öğrencilerin çokça tercih ettiği bu bölümlerin öğretmenliklerinin de bulunuyor olması çekiciliğini bir kat daha artırıyor. Bu üç bölümün Türkiye genelinde devlet ve vakıf üniversitelerinin nerdeyse hepsinde fakülteleri bulunuyor.



EDEBİYAT ÖĞRETMENLİĞİ



Çalıştığı eğitim kurumunda, öğrencilere Türk dili ve edebiyatı ile ilgili eğitim veren kişidir.



Programın amacı: Türk dili ve edebiyatı ile ilgili hangi bilgi, beceri, tutum ve davranışların, hangi yaş düzeylerindeki öğrenci gruplarına, hangi yöntemlerle kazandırılacağı, MEB tarafından onaylanan öğretim programları ve ilgili mevzuatta belirtilmiştir. Türk dili ve edebiyatı öğretmeni, bu program çerçevesinde, eğitim vereceği grubun düzeyine uygun bir çalışma planı hazırlar, bu planı uygulayarak öğrencilere alanı ile ilgili bilgi ve beceri kazandırır, öğrencilerin başarılarını değerlendirir, başarıyı artırıcı önlemler alır. Sınıf öğretmeni olarak, öğrencilerin alan ve ders seçmelerine yardımcı olur, yönetimle ilişkilerini sağlamaya çalışır.



Gereken nitelikler: Türk dili ve edebiyatı öğretmeni olmak isteyenlerin; üst düzeyde genel yeteneğe sahip, sözel yeteneği gelişmiş, dil ve edebiyata ilgi duyan, insanlarla iyi iletişim kurabilen, düşüncelerini başkalarına açık bir biçimde aktarabilen, iyi bir öğrenme ortamı sağlayabilen, dikkatli, işine özen gösteren, mesleğinin sorunları ile ilgilenen ve çözüm yolları bulmaya çalışan kimseler olmaları gerekir.



Çalışma alanları: Türk dili ve edebiyatı öğretmenleri, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ortaöğretim kurumlarında, özel okul ve dershanelerde branşlarında çalışabilirler. Türk Dili ve Edebiyatı dersi dışında Türkçe derslerine de girebilirler. Ayrıca meslekte yükselme şansı da bulunan Türk Dili ve Edebiyat öğretmenleri, çalıştıkları okullarda müdür, müdür yardımcısı, Milli Eğitim Bakanlığı'nca açılan müfettişlik sınavında başarılı olurlarsa müfettiş de olabilirler.



TARİH





Tarih, insanların eylem ve düşüncelerinin gelişimini, olayların maddi ve manevi nedenlerini ve bu nedenlerin birbirleriyle ilişkilerini açıklayan bir disiplindir. Geçmişte ve halen olan toplumsal ve özellikle siyasal olaylar incelenerek, oluş nedenleri ve ilişkileri üzerinde durulur.



Programın amacı: Tarih, insanların eylem ve düşüncelerinin gelişimini, olayların ekonomik ve düşünsel nedenlerini ve bu nedenlerin birbirleriyle ilişkilerini açıklayan bir disiplindir.



Belli başlı dersler: Üniversitelerin tarih bölümlerinde başlıca dallar genel Türk tarihi, eskiçağ tarihi, ortaçağ tarihi, yeniçağ tarihi, yakınçağ tarihi ve Türkiye Cumhuriyeti tarihi sayılabilir.



Gereken nitelikler: Tarih alanında çalışmak isteyen bir kimsenin, her şeyden önce tarih, coğrafya, sosyoloji ve felsefeye ilgi duyması gereklidir. Bu alanda ilerleyebilmek için Osmanlıca, Arapça ya da Farsça yanında bir batı dilini bilmek ve diğer sosyal bilim alanlarında da yetişmiş olmak gereklidir.



Çalışma alanları: Üniversitelerin tarih bölümünü bitirmek bir kimseye orta dereceli okullarda öğretmenlik yapma hakkını verir. Tarih bölümü mezunlarından Osmanlıca'yı, iyi bilenler 'arşivci veya tasnif elemanı' olarak da çalışabilirler.



Tarihçilik, iş bulma olanağı kısıtlı bir alandır; ancak bu alan çok yetenekli ve meraklı, kendini yetiştirmeye istekli kimselere doyurucu çalışma olanağı sağlar.



Arşivciler tapu daireleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi, adliyeler gibi eski belgeleri saklamak durumunda olan kuruluşlarda iş bulabilirler. Ayrıca tarih geçmiş olayları, kurumları, insanları da incelediği için bu bölümün mezunları isterlerse turist rehberliği konusunda da iş bularak çalışabilir.



COĞRAFYA



Doğal çevrenin özellikleri ile çevre-insan ilişkileri, nüfus dağılımı ve ekonomik etkinlikler konusunda eğitim ve araştırma yapılır. Coğrafya bölümünde, doğal çevrenin özellikleri ile çevre-insan ilişkileri, nüfus dağılımı ve ekonomik etkinlikler gibi konularda eğitim yapılır.



Gereken nitelikler: Coğrafya alanında çalışmak isteyen bir kimsenin genel akademik yeteneğe, coğrafya yanında, biyoloji, jeoloji gibi doğal, tarih gibi toplum bilimlerine ilgi duyması, doğayı incelemeye istekli olması gerekir.



Belli başlı dersler: Coğrafya bölümünde 4 yıldır eğitimin ilk iki yılında genel klimatoloji, jeomorfoloji, coğrafi kartografya, beşeri coğrafyaya giriş, genel ekonomik coğrafya, hidrografya ve bitki coğrafyası gibi genel coğrafya derslerine ve teorik bilgilere ağırlık verilmiştir.



Çalışma alanları: Coğrafya bölümünü bitirenler 'coğrafyacı' ünvanı ile görev alırlar. Coğrafyacıların önemli bir kısmı öğretim, bir kısmı ise araştırma alanında çalışırlar ve yaptıkları iş de çalıştıkları kuruma ve çalışma alanına göre değişir. Araştırma alanında çalışan coğrafyacı jeomorfoloji, iklim, bitki örtüsü, toprak, maden ve su kaynakları konularında incelemeler yapar.



Coğrafyacı ayrıca, ulaşım sistemi ve ekonomik yapı üzerinde çalışır, haritaları ve istatistiksel verileri değerlendirir. Ortaöğretim kurumlarında ve özel dersanelerde öğretmenlik yapılabileceği gibi, yüksek lisans öğrenimi yapanlar. Meteorolji İşleri Genel Müdürlüğü, Harita Genel Müdürlüğü, MTA, DSİ, Karayolları ve çeşitli bakanlıklarda çalışabilir.



KAYNAK : http://www.matematikcafe.net/tercih-maratonu-basladi-t-11929.html

Ygs Adaylar İçin Örnek Tercih Listesi

Öğrencilerin tercih yaparken "Üniversite mi önemli yoksa fakülte mi?" sorusunu yanıtlamakta güçlük çektiklerini söyleyen FEM Dershaneleri'nden Rehberlik Uzmanı Faruk Ardıç, "Üniversite elbette önemli ama fakülte ve meslek seçimi de bir o kadar önemli" diye konuştu.





Bazı öğrencilerin ısrarla "ODTÜ, İTÜ, Boğaziçi, Bilkent olsun da hangi bölümü olursa olsun" mantığında olduğunu kaydeden FEM Dershaneleri'nden Rehberlik Uzmanı Faruk Ardıç, "Oysa bu üniversitelerin sıradan bir bölümünde okumak yerine bir başka üniversitenin en çok istediğiniz bölümünde okuyabilirsiniz" ifadesini kullandı. Ardıç, tercih yaparken öğrencilerin Anadolu'daki üniversiteleri de göz önünde bulundurmalarını tavsiye etti.



TERCİH YAPARKEN BU HATALARA DÜŞMEYİN



Öğrencilerin tercih yapmadan önce istedikleri üniversite hakkında ön araştırma yapmalarını tavsiye eden Ardıç, tercihlerde en sıklıkla düşülen hataları şu şekilde sıraladı: "Öğrencilerin seçecekleri üniversite hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olmaması, Öğrencinin kendi yetenek ve isteklerini bilmeden mesleki tercih yapması, Seçilen yükseköğretim programının özel koşullarının gözden geçirilmemesi. ( ÖSYM tarafından hazırlanan Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu'nda, programların özel koşulları bulunuyor. Bu bölge yeterince incelenmeden yapılan tercihler sonrasında birçok öğrenci yerleştirildiği halde kayıt yaptıramamaktadır.) 'PUANIM KAYBOLMASIN' ENDİŞESİ "Puanım kaybolmasın " anlayışı ile öğrencinin girmek istediği değil, puanının yettiği daha yüksek puanla öğrenci alan bir programı tercih etmesi, Öğrencinin, programların puan türleri ile liseden mezun oldukları alanları dikkate almaksızın tercih yapması (Lisede sözel alanından mezun olan bir öğrenci, EA -2 puanı ile Hukuk fakültesini tercih etmesi gibi.) Bu tür ayrımların detaylı biçimde bilinmemesi tercih hatalarına yol açmaktadır.



ÖRNEK TERCİH LİSTESİ VE YORUMU



YÜZDELİK DİLİME GÖRE TERCİH



2009 ÖSS'nin Türkiye soru çözüm ortalamaları ve standart sapmaları değiştiğinden geçen yılın taban puanı ve başarı sıralamalarında düşme veya yükselme olabilir. Aday, ideal olarak sağlık bilimlerinden tıp, diş hekimliği ve eczacılık bölümlerini tercihi yapmıştır. Adayın Y-ÖSS SAY-2 puanı 350.451 ve başarı sıralaması da 7 bin 700 olduğu için, başarı sıralaması 419 olan tercihlerden başlamıştır. İlk tercihler için çok ideal olması, puanın yüksek, başarı sıralamalarının ilk sıralarda olması ilk birkaç tercih için problem oluşturmaz. Tercihlerin 'tutarlı' olabilmesi için tercih sıralamalarını küçükten büyüğe doğru yapmak önemlidir.



9. TERCİHE DİKKAT!



Tercihteki sıralamalar arasında 500-1000 kişilik farklılıkları, sorun oluşturmaz. Çünkü önemli olan istek sırasıdır. Nitekim adayın ölü tercih yapmaması için 10. tercihinin istek sırasına göre daha aşağılarda olması gerekir. Eğer aday mutlaka 11. tercihine listede yer vermek istiyorsa 9. sırada olan tercihiyle yer değiştirmesi gerekmektedir. Aday tercihlerini 419- 23.800 arasında gerçekleştirmiştir. Aday, tercih listesinde 17. bölüme yer vermiş. İsteseydi tercih listesine 7 bölüm daha ekleyerek 24 tercih yapabilirdi. Son olarak aday yerleştiği taktirde 17 tercih olan özel Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde okuyacağını ifade etmektedir.



PUAN MI YOKSA İSTEK SIRASI MI ÖNEMLİ?



Bu sorunun cevabı, kesinlikle istek sırasıdır. Daha az istediğiniz bir fakülteyi, sadece puanı yüksek diye çok daha fazla istediğiniz bir fakültenin üzerine kesinlikle yazmayın. Özellikle yüksek puanlılar için en büyük tehlike, istedikleri alanlardan çok popüler alanlara yönelmeleridir.



[Resim: 83439.jpg]



İSTEDİĞİNİZ BÖLÜMÜ YAZARKEN İKİ KEZ DÜŞÜNÜN



Örneğin öğrenci mimarlığı çok istiyor. Ama puanı endüstri mühendisliğine de yetiyor. Çevrenin de baskısıyla öğrenci ilk tercihine çok istediği mimarlığı değil, endüstri Mühendisliğini yazıyor. Sonuçta endüstri mühendisliğini kazanıyor ama daha birinci sınıfın sonuna gelmeden çok büyük bir hata yaptığını anlıyor. Bazıları ise alışırım diye işi mezun olmaya kadar götürüyor ve ömür boyu süren bir mutsuzluğun girdabına kapılıyor. Siz siz olun çok istemediğiniz bir alanda öğrenim görmeye zorlamayın kendinizi.



LİSTE DOLMAK ZORUNDA MI?



Tercih listesinin tümünü doldurmak zorunda değilsiniz. Her yıl olduğu gibi bu yıl da tercih hakkı 24'tür. Tercihlerin tamamının doldurulması kişiye avantajlı olunmasıyla bir ilgisi yok. Bu tamamen öğrencinin isteğine bağlı bir durumdur. ÖSYM, yerleştirmede adayların tercihlerinin sıralamasını değil, her adayın bireysel başarısını göz önüne alır.



BANKACILIK VE FİNANSIN ALTIN ÇAĞI



Okan Üniversitesi Rektörü Sadık Kırbaş, popüler mesleklere bir eğilim olduğunu fakat çok dikkatli hareket etmek gerektiğini söyledi. Herkesin bu meslekleri seçtiği için yığılmalar olduğunu vurgulayan Kırbaş, "Bugünün en popüler meslekleri uluslararası lojistik, uluslararası ticaret ve bankacılık" dedi.



Bankacılık sektörünün 2001'de bir kriz geçirdiğini ve bunun sonucunda yapılan reformlarla çok güçlendirildiğini ifade eden Kırbaş şöyle devam etti: "Bankacılık bu krizde en az hasar alan sektör. Bu sebeple yeni şubeler açıp eleman alıyorlar. Özellikle finans kesimi güçlü görünüyor. Bu sektörler altın çağını yaşıyor denebilir. Burada önemli olan piyasanın aradığı çalışan tipini karşılayabilmek. Örneğin piyasada çok sayıda inşaat mühendisi var ve bunların da önemli bir bölümü işsiz. İnşaatta Avrasya ve Ortadoğu'da geniş iş imkanları bulunuyor. Bu sebeple sadece İngilizce bilmek artık yeterli değil. Çince ve hatta Rusça da öğrenmek gerekiyor. Artık aranan tip bu. Bunları bilip de inşaat mühendisliği seçilirse sorun olmaz. Bunu görüp biz de Çin ve Rusça eğitim vermeye başladık." Okan Üniversitesi'nde gastronomi, psikoloji ve hukuk bölümlerinde inanılmaz bir talep artışı olduğunu belirten Kırbaş, "Piyasada avukat çok fazla var fakat hakim sıkıntısı çekiliyor. Avukatlıkta ise büyük şirketler, rekabet hukukunu bilen, borsayı yakından takip eden kişileri hukuk danışmanı olarak arıyor. Bu niteliklere sahip olanlar önemli şirketlerde çalışırken normal bir avukat zorla geçimini sağlıyor" şeklinde konuştu.



Hangi meslek seçilirse seçilsin o alanda aranan kriterlerin iyi bilinmesi gerektiğine işaret eden Kırbaş, "En fazla işsizin olduğu sektörlerde bile eleman arandığı unutulmamalı. Yoksa dünya talebini karşılayacak kadar maden mühendisi yetiştiriyoruz" dedi.



BİR ÜNİVERSİTEDE ISRAR ETMEK YANLIŞ



Fen Bilimleri Merkezi'nin sahibi Nazmi Arıkan üniversite tercihinde dikkatli hareket edilmesi konusunda öğrencileri uyardı. Gençlerin yapabileceği, mutlu olabileceği mesleklere yönelmesi gerektiğine işaret eden Arıkan, "İlle de bir üniversitede ısrar etmek anlamsız. Artık Sabancı Üniversitesi Boğaziçi'nden, İTÜ ODTÜ'den geri değil" dedi. Kendi okuduğu alanda çalışan öğrenci sayısının yüzde 25'i geçmediğini söyleyen Arıkan, şöyle devam etti: "Son derece doğru bir uygulamayla yatay geçiş kolaylaştırıldı. Bu sayede Boğaziçi Üniversitesi fizik bölümünde okuyan bir öğrenci notlarını yüksek tutup aynı üniversitede bilgisayar mühendisliğine kolayca geçebiliyor. Burada önemli olan geçilecek alandaki temel bilgileri doğru almak."



KAYNAK : http://www.matematikcafe.net/adaylar-icin-ornek-tercih-listesi-t-11930.html

Üniversite Adaylarına Burs İmkanları

Burslu okumak isteyen ve ÖSS'de başarılı olan adaylara hem üniversiteler hem de diğer bazı kurumlar bir çok seçenek sunuyor.



ÖSS'de başarılı olan adaylara, hem üniversiteler hem de diğer bazı kurumlar belirli koşullarla ''aylık ücret''ten ''teknokentte şirket açma önceliği'' tanımaya, dizüstü bilgisayardan barınma giderlerine ve yurt dışında ücretsiz yüksek lisans ve doktora eğitimine kadar çeşitli olanaklar sunuyor.



ÖSS'de başarılı olan adaylar, özellikle burs konusunda diğer adaylara göre birçok avantaj elde ediyor. Hem devlet üniversiteleri hem de vakıf üniversiteleri öncelikle ÖSS'de derece kazanmış öğrencileri kendi üniversitelerine çekmek için burs ve çeşitli imkanlar vaat ediyor. ÖSS'de genellikle ilk üç bine giren adaylar için gerek devlet üniversiteleri gerekse vakıf üniversitelerinin burs ve diğer seçenekleri çoğalıyor. Bazı üniversiteler bu rakamı ilk 8 bine kadar çıkarıyor.



Vakıf üniversiteleri genellikle dereceye giren bu öğrencilerden hem eğitim-öğretim ücretini almıyor, hem barınma ve diğer giderlerini karşılıyor hem de belirli miktarlarda ''aylık ücret'' veriyor. Bazı vakıf üniversiteleri ''başarı bursu'', ''destek bursu'', ''kapsamlı burs'', ''başarı ödülü'' gibi imkanlar sağlıyor. Kapsamlı burs eğitim-öğretim ücretinin tamamının alınmamasını kapsarken, destek bursu eğitim-öğretim ücretinden yapılan indirimi, başarı bursu da belirli bir not ortalamasının üstünde olan öğrencilere verilen ücretleri içeriyor. Ayrıca öğrencilere yurt dışında ücretsiz yüksek lisans ve doktora eğitimi olanakları da tanınıyor.



Devlet üniversiteleri de genellikle başarılı öğrencilere ''başarı ödülü'' ve ''başarı bursu'' sunuyor. Başarı ödülü genellikle dereceye girmiş öğrencilere ilgili üniversiteyi tercih etmeleri halinde bir defaya mahsus ''para ödülü'' şeklinde oluyor. Örneğin, İstanbul Teknik Üniversitesi, Y-ÖSS'de SAY-puan türüne göre ilk 100'e girerek, üniversiteye yerleşecek olanlara birinci eğitim-öğretim yılında 20 bin TL nakit para veriyor. Ayrıca bu adaylara, 9 ay süreyle ayda 1500 TL, dizüstü bilgisayar ve İTÜ ARI-TEKNOKENT'te şirket açma önceliği sağlıyor.



Adaylar, hangi üniversitenin hangi alanlarda ve hangi koşullarla burs verdiklerine ilişkin ayrıntılı bilgileri, 2009-Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu'ndan öğrenebilecek.



-MEB'İN BURSU-



Milli Eğitim Bakanlığı da öğretmenlik programlarını ilk beş tercihi arasında göstererek, yerleşmeye hak kazanan toplam 1500 öğrenciye aylık 180 TL burs sağlayacak. Anadolu öğretmen lisesi mezunu olup bu programlara ilk beş tercihleri arasında yerleşen öğrencilerden kontenjana giremeyenler için kontenjan sınırı bulunmayacak.



Burs verilecek öğrencilerde şu şartlar aranıyor:



''- T.C. vatandaşı olmak,



- 22 yaşını geçmemiş olmak, (1987 ve sonraki yıllarda doğmuş olmak)



- ÖSYS tercih bildirim formunda öğretmen yetiştiren yükseköğretim kurumlarının Milli Eğitim Bakanlığınca belirlenen programlarını ilk beş tercihi arasında seçmiş ve bu programa (ikinci öğretim, Açıköğretim ve özel üniversiteler hariç) kesin kaydını yaptırmış olmak,



- Memuriyete atanmasına engel olacak nitelikte hükümlülüğü bulunmamak,



- ÖSYM'ce yapılan puan sıralamasına göre kaydolduğu program için Milli Eğitim Bakanlığınca belirlenen kontenjana girmiş olmak.''



MEB'in, 2009-2010 öğretim yılında burs vereceği öğretmenlik programları ve kontenjanları şöyle:



''Okul Öncesi Öğretmenliği (260), İngilizce Öğretmenliği (220), Sınıf Öğretmenliği (100), Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık (100), İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği (100), Türkçe Öğretmenliği (80), İlköğretim Matematik Öğretmenliği (80), Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği (60), Matematik Öğretmenliği (50), Fen Bilgisi Öğretmenliği (60), Fizik Öğretmenliği (20), Kimya Öğretmenliği (20), Coğrafya Öğretmenliği (30), Biyoloji Öğretmenliği (20), Tarih Öğretmenliği (20), Sosyal Bilgiler Öğretmenliği (45), Zihin Engelliler Öğretmenliği (50), Üstün Zekalılar Öğretmenliği (12), Endüstriyel Teknoloji Öğretmenliği (13), Elektrik Öğretmenliği (20), Elektronik Öğretmenliği (20), Elektronik Haberleşme Öğretmenliği (15), Bilgisayar Öğretmenliği (20), Bilgisayar Sistemleri Öğretmenliği (20), Bilgisayar ve Kontrol Öğretmenliği (15), Elektronik ve Bilgisayar Öğretmenliği (15), Bilgisayar Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği (35).''



Burslar, Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğünce ödenecek.



-TÜBİTAK'IN BURSU-



TÜBİTAK da 2009-ÖSS sonucuna göre Sayısal ağırlıklı puan türünde ilk 7 bin 500'e girerek biyoloji, fizik, kimya, matematik, ilk 5 bin içine girerek moleküler biyoloji ve genetik, sözel ağırlıklı puan türünde ilk bine girerek tarih, eşit ağırlıklı puan türünde ilk 5 bin içine girerek felsefe, sosyoloji, ilk bine girerek psikoloji bölümlerinden birine ÖSYM tarafından merkezi yerleştirmede yerleşmeye hak kazanıp kayıt yaptıran T.C vatandaşı öğrencilere burs sağlayacak.



Ayrıca, ortaöğrenimi sırasında Türkiye adına TÜBİTAK'ın katıldığı Uluslararası Bilim Olimpiyatlarında (bilgisayar, biyoloji, fizik, kimya, matematik) altın, gümüş ve bronz madalya alıp sınavsız yerleştirme hakkını kazanan ya da Uluslararası Bilim Olimpiyatları'nda Türkiye'yi temsil eden takımlarda yer alıp ortaöğretimini bitirdiği yıl girdiği ÖSS sonucunda üniversitelerin bu olimpiyat alanlarıyla ilgili bölümlerinden/programlarından birini kazanan ve kayıt yaptıran T.C. vatandaşı öğrenciler de TÜBİTAK'tan burs alabilecek.



TÜBİTAK'ın düzenlediği Ortaöğretim Öğrencileri Arası Araştırma Projeleri Yarışması ile Uluslararası Proje Yarışmalarında dereceye giren öğrenciler de belli koşullarla burstan yararlanabilecek. Belirlenen şartları sağlayarak bursiyer olmaya hak kazananların adreslerine 2009 yılı Eylül ayı içinde gerekli belgeler gönderilerek, başvurmaları istenecek.



KAYNAK : http://www.matematikcafe.net/universite-adaylarina-burs-imkanlari-t-11931.html

YGS tercih rehberi (Kontenjan Arttı Başarı Sırası Değişt)

Üniversite sınav sonuçları açıklandı; şimdi sıra tercihlerde. Kontenjanların artırılması ve baraj puanlarının 20 puan düşürülmesi bu kez tercihlerde daha dikkatli olunmasını gerekli kılıyor.

Geçen yıllara göre öğrenciler bu yıl daha şanslı. Çünkü üniversi-te sayısı 137'ye çıktı, konten-janlar yüzde 16 arttı ve en önemlisi bu yıl ÖSS'ye giren öğrenci sayısı geçen yıla gö-re yaklaşık 200 bin kişi azal-dı. Sınava giren yaklaşık 1 milyon 350 bin adaydan 302 bini iki yıllık meslek yükseko-kulları olmak üzere 635 bini bu yıl üniversiteli olacak.



Üniversite sınav sonuçları açıklandı; şimdi sıra tercihlerde. Gerek kontenjanların artırılması gerekse baraj puanlarının 20 puan düşürülmesi bu kez tercihlerde daha dikkatli olunmasını gerekli kılıyor. Sistem içinde puanlar yine arz-talep dengesine göre değişecek. Ancak bu seneki ÖSS'deki sözel bölüm sorularının zorluğu Türkiye ortalamalarının düşmesine ve dolayısıyla öğrencilerin genel başarı sıralamasını da değiştirecek. Bir de buna kontenjanların artması eklenince öğrencinin daha ince düşünmesi gerekiyor. Uzmanlar bu konuda öğrenciyi uyarıyor: Tercihlerde puanı değil, kesinlikle başarı sırasını dikkate alın.



Zirve Dergisi rehberlik uzmanı Hakan Baykal tercih sırasında hiçbir zaman puanın baz alınmaması gerektiğini belirterek, "Öğrenci bu yıl kontenjan artışlarını dikkate alarak başarı puan barajını öne çekmeli. Mesela bir program geçen yıl 15 bininci sıradaki bir adayı yerleştirmişse öğrenci bu program için bu yıl barajını 8 binlerde kurmalı." dedi.



Fakülte veya yüksekokul tercihi yapabilmek için gerekli 185 ve 165 olan taban puanın 20 puan geriye çekilmesi ise en fazla vakıf yükseköğretim kurumları ile KKTC'deki özel üniversitelere yaradı. Barajı geçemeyen öğrencilerin çokluğu yüzünden kontenjanlarını dolduramayan bu üniversiteler şimdi öğrenci sıkıntısı çekmeyecek.



[Resim: 83435.jpg]



[Resim: 83436.jpg]



GİTMEYECEĞİNİZ ÜNİVERSİTEYİ TERCİHE YAZMAYIN



Öğrenciler şu an gelecekleri adına önemli bir karar aşamasında. Çünkü yapacakları tercihler onların aynı zamanda mesleklerini, gelecek planlarını, sosyal çevresini ve hatta sosyal statülerini büyük oranda etkileyecek. Bu yüzden tercihlerde çok dikkatli davranılması gerekiyor. FEM Dershanesi Rehberlik Uzmanı Faruk Ardıç ve Zirve Dergisi Rehberlik Uzmanı Hakan Baykal, tercih yapacak öğrencilere şu uyarılarda bulunuyor:



2009 tercihleri için esas olan bilgiler, yayımlanacak olan 2008 Tercih Kılavuzu'ndaki bilgiler. Kılavuz dikkatle incelenmeli.



Tercih edilen bölüm ve üniversiteye dair özel şartlar mutlaka okunmalı.



Gitmeyi düşünmediğiniz bölümleri tercih etmeyin. Kayıt yaptırmasanız bile yerleştirildiğiniz bölümlerden dolayı ertesi yıl ağırlıklı ortaöğretim başarı puanınız yarı yarıya düşecek.



Tercih edeceğiniz bölümün yeni sistemde hangi puan türüne dahil olduğuna dikkat edin ve o türdeki puanınızı göz önüne alarak tercihinizi yapmalısınız.



Sadece istediğiniz bölümlerden oluşan tercih listenizi yüksek puanlı olandan düşük puana doğru sıralayın. Siz daha düşük puanlı bir bölümü istiyorsanız sadece onu üste yazmanız gerekir. Bu halde istemediğiniz yüksek puanlı bir yeri sadece puanınız yettiği için yazmanızın bir anlamı yok.



Tercihleri yaparken dikkat edin: Hakkâri Üniversitesi'ni kazanıp Adana'da okuyabilirsiniz



Öğrenciler tercih yapmadan önce mutlaka Tercih Kılavuzu'nu okumalı. Çünkü kılavuzda yer alan en küçük bir bilgi öğrenciyi çok derinden etkileyebiliyor. Mesela bu yıl Hakkâri Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde açılan bazı bölümler öğrencilerini yer sıkıntısı ve öğretim elemanı yokluğundan dolayı 2 yıl Adana Çukurova Üniversitesi'nde okutacak. Hakkâri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Belenli, mühendislik fakültesinde de benzer bir durumun olacağını; ancak bu yıl yetişmediğini söyledi. Prof. Dr. İbrahim Belenli, "Mühendislik fakültesi öğrencilerini 2 yıl İstanbul Teknik Üniversitesi'nde misafir öğrenci olarak okutmak istedik; ancak takvim yetişmedi. Seneye düşünüyoruz. Ancak eğitim fakültemize bu yıl öğrenci alacağız ve bu öğrenciler 2 yıl Çukurova Üniversitesi'nde eğitim görecek." dedi.



Yine kılavuzda yer alan özel şartlar bölümünde ambulans ve acil bakım teknikerliği için tam teşekküllü resmi bir hastaneden sürücü belgesi almaya engel olmayan bir beden yapısı ve ruh sağlığına sahip olduklarını belgeleyen rapor almaları; kurtarma, taşıma işlerinde yeterli vücut yapısı ve gücüne sahip olmaları; öğretim programı gereği ikinci sınıfta araç kullanmalarının zorunlu olması nedeniyle kayıt tarihinde 17 yaşını tamamlamış olmaları gibi şartlar aranıyor. Bazen de aynı bölüm olmasına rağmen üniversiteler arasında farklı uygulama olabiliyor. Mesela Almanca öğretmenliği bölümüne yerleştirme için Anadolu Üniversitesi, yabancı dilden İngilizce, Fransızca dahil ayrım yapmadan hangi sınava girmiş olursa olsun kabul ederken Hacettepe Üniversitesi sadece Almancadan sınava girmeyi kabul edebiliyor.



Zirve Dergisi Rehberlik Uzmanı Hakan Baykal kılavuzlardaki özel koşullar bölümünün çok önemli olduğunu belirterek, "ÖSYM tarafından hazırlanan Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu'nda, programların özel koşulları bulunmaktadır. Bu bölge yeterince incelenmeden yapılan tercihler sonrasında birçok öğrenci yerleştirildiği halde kayıt yaptıramamaktadır." diyor.



Bunlara dikkat edin



Tercih listesinin tümünü doldurmak zorunda değilsiniz.

Tercih ettiğiniz yükseköğretim programlarını sıralarken aldığınız ÖSS puanından ziyade, başarı sırası daha gerçekçi sonuç verecektir.

Her yıl olduğu gibi bu yıl da tercih hakkı 24'tür. Tercihlerin tamamının doldurulması kişiye avantajlı olunmasıyla bir ilgisi yok. Bu tamamen öğrencinin isteğine bağlı bir durumdur.

Tercihlerinizi yaparken önce dört yıllık programlar, sonra da AÖF programları yazılacak diye bir kural yok.

Puanınıza ve isteklerinize göre bu programları karışık olarak da tercih listenizde sıralayabilirsiniz.

Ailenize ve çevrenize danışın. Ancak son karar sizin olsun.

Mutlaka bir uzmandan yardım alın. Değişen sistem nedeniyle bu yıl tercih hatalarının fazla olması bekleniyor. Fakat uzmanın tercihlerinizi sizin için yapmasını beklemeyin.

Seçtiğiniz üniversitenin vakıf veya devlet üniversitesi olmasına, burs durumuna dikkat edin. Yeni açılan bölümlere önem verin ve iyi inceleyin.

Tercih listenizi teslim etmeden bir fotokopisini alın.

Öğrencilerin en çok yaptığı hata: Ölü tercih



Tercih aşamasında öğrenciler pek çok hata yapıyor. Bunlardan en önemlisi ise ölü tercih. Aynı puan türünden alt sıralara yazdığınız bir programın puanı, üst sıralara yazdığınız programın puanından fazla olması durumuna ölü tercih deniyor. Tercih edilecek programlar 24'ten fazla ise hatalı sıralanan bu durumların gözden geçirilmesi gerekir. Bu durumda tercihlerde istek ile programın geçen seneki puanları arasında paralellik göstermesine dikkat edilmeli. Bir yükseköğretim programı seçecek adaylar için ailelerin tercihlere müdahaleci olması, onlar için en iyisini kendilerinin bildiğini düşünmesi, baskıcı olması, çocuğuyla yeteri kadar iletişim kurmadığından onu iyi tanımama ve bunun farkında olmaması gibi durumlar tercihleri olumsuz yönde etkiliyor. Bazen de öğrencinin beklentisi ve yaşamsal öncelikleri, ailenin beklenti ve öncelik sırasıyla uyuşmuyor. Öğrenci "Benim meslek ve iş yaşamından beklentim statü ve liderliktir." derken, aile "Meslek ve iş yaşamından beklenti maddi doyum olmalıdır." diyebilmekte. Problem en fazla genç ve aile arasındaki bu algılama ve yorum farkında ortaya çıkıyor.



En sık hangi yanlışlar yapılıyor?



Ölü tercih (Aynı puan türünden alt sıralara yazdığınız bir programın puanı, üst sıralara yazdığınız programın puanından fazla olması)

Kişinin seçmek istediği üniversite hakkında detaylı bilgi sahibi olmaması,

Öğrencinin kendi yetenek ve isteklerini bilmeden mesleki tercih yapması,

Seçilen yükseköğretim programının özel şartlarının gözden geçirilmemesi, (ÖSYM tarafından hazırlanan Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu'nda, programların özel şartları bulunmaktadır. Bu bölge yeterince incelenmeden yapılan tercihler sonrasında birçok öğrenci yerleştirildiği halde kayıt yaptıramamakta.)

"Puanım kaybolmasın" anla-yışı ile öğrencinin girmek istediği değil, puanının yettiği daha yüksek puanla öğrenci alan bir programı tercih etmesi,

Öğrencinin, programların puan türleri ile liseden mezun oldukları alanları dikkate almaksızın tercih yapması. (Lisede sözel alanından mezun olan bir öğrencinin, EA -2 puanı ile hukuk fakültesini tercih etmesi gibi)



KAYNAK : http://www.matematikcafe.net/oss-tercih-rehberi-kontenjan-artti-basari-sirasi-degist-t-11932.html

Ygs de Katsayı Adaletsizliği Bitiyor

YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, ÖSS'de katsayı farklılığının ortadan kaldırılacağını açıkladı.



YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, önümüzde yıldan itibaren uygulanacak yeni üniversiteye giriş sistemiyle ilgili bazı açıklamalarda bulundu. Özcan, iki basamaklı olacak sistemin ayrıntılarının önümüzdeki hafta yapılacak YÖK Genel Kurulu'nda belli olacağını söyledi. YÖK Başkanı Özcan, toplantıda kat sayı uygulamasının ne olacağı da ele alınacak.



Kat sayının sınava etkisinin en aza indirilecek noktaya çekileceğini belirten Özcan, kaldırılma noktasına kadar geri çekileceğini kaydetti.



İmam hatipler dahil, meslek liseliler kendi bölümlerinin dışında bir bölümü tercih ettiklerinde puanları daha düşük bir katsayıyla çarpılıyordu.



Yeni sistemle birlikte öğrencinin puanında bölümü nedeniyle düşme olmayacak.





YÖK ''ÜNİVERSİTEYE GİRİŞTE UYGULANACAK YENİ SİSTEMİ'' GÖRÜŞECEK



YÖK Genel Kurulu, gelecek yıl uygulamaya konulacak üniversiteye girişte yeni sistemin ayrıntılarını görüşmek üzere gelecek hafta toplanacak.



Alınan bilgiye göre, YÖK Genel Kurulu üyeleri 21 Temmuz 2009 Salı günü YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan başkanlığında bir araya gelecek.



Toplantıda, gelecek sene üniversiteye girişte uygulanacak yeni sistem detaylarıyla ele alınacak.



KAYNAK : http://www.matematikcafe.net/ossde-katsayi-adaletsizligi-bitiyor-t-11928.html

Tercih yaparken Nelere Dikkat Etmeliyim?

Öğrencilerin "Mezun olduktan sonra ne yapabilirim?" sorusunu düşünerek ve seçilecek mesleğin 10 yıl sonraki konumuhu dikkate alarak tercih yapmaları gerekiyor.

Gelişmiş ülkelerde, öğrenciler meslek seçerken bir yandan da mesleklerinin ülkelerindeki arz ve talep dengesini araştırıyorlar. Öğrencilerin "Mezun olduktan sonra ne yapabilirim?" sorusunu düşünerek hareket etmeleri gerektiğini anlatan FEM Dershaneleri'nden Rehberlik Uzmanı Faruk Ardıç, "Seçeceğiniz mesleğin bugünkü durumundan çok 10 yıl sonraki konumunu dikkate alın" dedi. Ardıç, "Maaşlı biri mi yoksa patron mu olmak istiyorsunuz? Nasıl bir ortamda çalışmak istiyorsunuz? Mastır ve doktorayı yurtdışında yapmayı düşünüyor musunuz?" gibi soruların şimdiden yanıtlanmasında fayda var" diye konuştu.



SAĞLIK PERSONELİ SIKINTISI



Devlet Planlama Teşkilatı tarafından yapılmış olan "Yükseköğrenimli İnsan Gücü Arz Projeksiyonu" başlıklı araştırmanının sonuçlarına göre, 2000-2005 yılları arasında sağlık ve eğitim alanındaki personel ihtiyacı; hekim, diş hekimi, eczacı, hemşire ve ilköğretim öğretmeni, yükseköğretim öğretim elemanı, alanlarında artarken ortaöğretim öğretmenliğinde azaldı.



LİSEDEKİ BİRİNCİLİK SADECE İLK YIL İŞE YARIYOR



ÖSS sonunda okul birincileri iki kez yerleştirme işleminden geçiyor. Okul birincisi olarak yerleşemeyenlerin tercih listelerine tekrar bakılarak normal yerleştirme işlemi yapılıyor. Rehberlik Uzmanı Ardıç, öğrencilerin okul birinciliği kontenjanından sadece ilk yıl yararlanabildiklerini hatırlatarak "Tercihlerinizi yaparken bu kriteri göz önünde bulundurun" dedi. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi, okul birincilerine ek haklar tanıyor. Bu haklar, bazı bölümlerde okul birincilerine kontenjan ayırmak şeklinde gerçekleşiyor. Öğrenciler tercih listelerini gönderdiklerinde yerleştirme işlemi yapılırken okul birincilerine farklı bir işlem yapılıyor. Bu işlemin birinci aşamasında tercihlerin ilgili bölümü yazan okul birincileri arasından ayrılan kontenjan kadarı yerleştiriliyor. Eğer okul birincisi olan öğrenci tercihlerinden herhangi birisine okul birincisi olarak yerleşmezse normal bir öğrenci gibi tercih listesine tekrar bakılarak normal yerleştirme işlemi yapılıyor. Yani okul birincisi öğrenciye iki kez bakılıyor.



BİRİNCİLER NELERE DİKKAT ETMELİ?



Okul birincileri için ayrılan kontenjanlar tercih kitapçığında Tablo-3B ve Tablo-4"ün 6 numaralı sütununda gösteriliyor. Bir programın öngördüğü okul türü, yaş, cinsiyet, sağlık gibi tüm koşullar okul birincileri için de aynen geçerli olduğunu unutmamak gerekiyor. ÖSS'de başarılı olan okul birincileri, genel kontenjan ve okul birincileri kontenjanı göz önünde tutularak merkezi yerleştirme ile Y-ÖSS puanlarının elverdiği en üst tercihlerine yerleştiriliyorlar.



KONTENJAN SINIRLI



Okul birincileri için ayrılan kontenjanların sınırlı olduğunu anlatan Ardıç, "Okul birincisinin puanı yüksek olmaması durumunda hiçbir programa kayıt hakkı kazanamayabilirler" dedi. Ardıç, "Okul birincilerinin kendilerine sağlanan bu olanaktan yararlanabilmeleri için tercihlerini, puan durumlarını göz önünde tutarak, dengeli bir şekilde yapmaları gerekir" diye konuştu.



SADECE İKİ YIL



Okul birinciliği kontenjanından öğrencilerin sadece ilk yıl yararlanabileceğini ifade eden Ardıç, bu nedenle öğrencilerin tercihlerini çok dikkatli yapmaları gerektiğini söyledi.



MESLEK SEÇiMiNE DiKKAT!



Üniversite adaylarının gerçekten okumak istedikleri bölümü tercih etmeleri gerektiğini savunan Erkut, "Ne puanıma yazık olacak diye istedikleri ama daha düşük puanlı bir bölümü seçmekten vazgeçmeli ne de ben nasıl olsa giremem diye gerçekten istedikleri yüksek puanlı bir bölümü tercih etmekten vazgeçmeli" dedi. Üniversite seçerken öğretim üyelerinin kalitesini ve okulun sağladığı olanakların incelenmesi gerektiğini söyleyen Erkut, "Burada hocaların deneyimli olmaları, kendi alanlarında tanınır olmaları ve akademik formasyonları önemli. Üniversitenin eğitimde teorikpratik dengesini iyi kurmuş olması, staj ve uluslararası değişim olanakları, eğitim programlarının esnekliği dikkate alınmalı" diye konuştu. Prof. Erkut, günümüzün en popüler mesleklerini şöyle sıraladı:



Türkiye'de ekonomiye ivme katacak girişimcilere ve daha fazla sayıda nitelikli, profesyonel yöneticiye her zamankinden fazla gereksinim var.



Kurumsallaşmaya başlayan ve yönetimde 2. ve 3. jenerasyonun devreye girdiği aile şirketlerinde ve yabancı sermaye akışının getirdiği ortaklıklar sonucunda nitelikli profesyonel yöneticiler daha da önem kazanacak.



Evrensel değerlere sahip, birden fazla yabancı dil bilen, sektörleri iyi tanıyan, sonuç odaklı, takım çalışmasına yatkın yöneticilere ihtiyaç olacak. Bugün, gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında Türkiye'de işletme diplomasına sahip olanların oranı üniversite mezunlarının tümüne göre henüz çok düşük. Bu nedenle günümüzde işletme eğitiminde uzmanlaşma ağırlık kazanıyor.



Finansal hizmetler, perakende hizmetleri, sağlık hizmetleri, turizm ve emlak; kamu hizmetleri, iletişim ve bilişim teknolojileri ve üretim sektörleri şu sanda ağır basıyor.



Elektrik ve Elektronik, Endüstri ve Sistem mühendisliğine olan talep Türkiye'de ve dünyada hala çok yüksek ve bu sürecek. Ülkemizde hızla gelişmekte olan iletişim, donanım, dayanıklı tüketici malları üretimi gibi iş alanları artan sayıda Elektrik ve Elektronik Mühendisi istihdamını gerektiriyor. Yöneticilik becerilerine de sahip Endüstri ve Sistem Mühendislerine ise en üst düzeyde verimliliği ve etkinliği sağlayabilmek için üretim ve hizmet sektörlerinin tümünde ihtiyaç var.



Her geçen gün önem kazanan iş alanlarından biri de konaklama ve yiyecek-içecek sektörü. Bu alanda öne çıkan ülkeler arasında özellikle Çin, Hindistan ve Rusya var. Dünyada bilinen markalar, otel zincirleri Türkiye'deki yatırımlarına devam ediyor. Gittikçe küreselleşen dünyada çok dilli, profesyonel, otel yöneticiliği alanında yetkin, evrensel değerlere sahip yöneticilerin de önemi hızla artıyor.



ÜNİVERSİTE YILLARINI İYİ DEĞERLENDİRİN



Özyeğin Üniversitesi Rektörü Erkut, 4 yıl sonrasının mezunlarının, kendilerini geliştirmek için öğrenim yıllarını çok iyi değerlendirmesi gerektiğini söyledi. İş dünyasının artık bilgiye ve sektörel deneyimine sahip gençlere öncelik tanıdığının altını çizen Erkut, "Gençlerimiz iş hayatında başarılı olmak için içlerindeki girişimci ruhunu öğrencilik yıllarında keşfetmeye başlamalı. Yabancı dil bilmeli, topluma karşı sorumluluklarının bilincinde olmalı, sonuç odaklı düşünmeli ve öğrenmeye her zaman açık olmalı" dedi.



* * *



ÖSS tercih kılavuzu yarın açıklanıyor. Star Gazetesi de bu süreçte üniversite adaylarının nasıl bir yol izlemeleri gerektiğini yeni kontenjanları da dikkate alarak araştırdı. İşte tercih yapmanın incelikleri...



Bu yıl artırılan kontenjanlar, zorlaştırılan sınav soruları ve yükseltilen katsayılarla adaylar için bir bilinmeze dönüşen ÖSS tercih ve kontenjan kılavuzu yarın ilan edilecek. Adaylar bu kılavuz önderliğinde en doğru tercihi nasıl yapacaklar, nelere dikkat etmeleri gerekiyor ve tercih sırasında nasıl bir strateji izlenmeli? Tüm bu soruların yanıtlarını Türkiye Özel Okullar Birliği'nin (TÖDER) alanlarında uzman rehber öğretmenleri verdi. İşte tercih listesini hazırlarken dikkat edilmesi gereken noktalar:



145 BİNİN ALTINA TERCİH HAKKI YOK



ÖSYS sonuç belgesinde yer alacak ÖSS puanları 145 binin altında olan adayların tercih hakkı bulunmadığından bu adaylar tercih formlarını doldurmayacaklardır. Ancak 145 bin-164 bin 999 arasında puan alan adaylar yalnız açık öğretim programları, önlisans programlarını (meslek liseleri öncelikli olmak üzere) tercih edebilirler. SAY-1, EA-1 ve SÖZ-1 puanlarından en az 165 bin ve daha fazla puan alan adaylar ise açık öğretim programlarının yanında, tablolarda belirtilen lisans programlarını (yüksekokullara) ve meslek liselerine hak tanınmış lisans programlarını tercih yapabileceklerdir. SAY-2,EA-2, SÖZ-2 ve dil puanında 165 bin ve daha fazla puan alan üniversite adayları ise lisans programlarını tercih etme hakkına sahip bulunuyorlar.



SIRALAMAYI KÜÇÜKTEN BÜYÜĞE YAPIN



Aday tercih listesini oluştururken ilk 3-5 tercihini kendi sıralamasından daha küçük sıralamaya sahip yükseköğretim programları arasından yapabilir. Aday ilk 3-5 tercihi dışındaki tercihlerini ise kendi sıralamasını göz önünde bulundurarak dengeli bir dağılım içerisinde yapmalıdır. Meslek lisesinde okuyan ya da mezun olan öğrencilerin de kendi alanları ile ilgili lisans tercihlerinde ek puan olarak hesaplanmış puanı göz önünde bulundurmaları doğru olacaktır. Aday için, ne olursa olsun bir yükseköğretim programına kaydolmak önemliyse, sonlardaki birkaç tercihini kendi sıralamasının çok altında başarıya sahip programlardan yazabilir. ÖSYM yerleştirmede adayların tercihlerinin sıralamasını değil, her adayın bireysel başarısını göz önüne almaktadır. Aynı yükseköğretim programını tercih eden iki adaydan Y-ÖSS sırası yüksek olanı, tercih sıralanmasındaki yerine bakılmaksızın öncelikle yerleştirilir. Bundan dolayı bir yükseköğretim programını son sıralardaki tercihlerde göstermenin yerleşme şansını azaltacağı veya üst sıralardaki tercihlerde göstermenin yerleşme şansını artıracağı düşüncesi doğru değildir.



ALANINIZIN DIŞINA ÇIKMAYIN



Adayların tercihlerini yaparken göz önünde tutmaları gereken en önemli noktalardan biri kendi alanında uygun bir programı tercih ettiğinde ağırlıklı ortaöğretim başarı puanının 0.8 kendi alanı dışındaki bir programı tercih ettiğinde 0.3 katsayısı ile çarpılacağıdır. Adaylar tek puan türünden tercih yapabileceği gibi farklı puan türlerinden de karışık tercih yapabilirler. Adaylar, tercih listelerine yazdıkları yükseköğretim programlarının, 2009-ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu'ndaki özel koşullar ve açıklamalar bölümündeki bilgilerine dikkat etmelidirler. Çünkü durumları, belirtilen koşullara uymayan adaylar yükseköğretim programına yerleştirilecek puanı alsa bile tercihi geçersiz sayılacağından ÖSYM tarafından yerleştirilemez.



İstemediğiniz yeri yazmayın



Adaylar tercih yapma hakları bulunan tablolardan 24'ü geçmemek üzere istedikleri sayıda tercih yapabilir. Tercih alanlarının tamamının doldurulması zorunlu değildir. Adaylar, hiç istemedikleri, yerleştirilseler de okuyamayacakları bir yükseköğretim programını tercih listelerine asla yazmamalıdırlar. Merkezi sistemle bir yükseköğretim programına yerleştirilen adaylar ertesi yıl yeniden sınava girdiklerinde AOBP çarpım katsayısı düşeceğinden önemli bir puan kaybı olacak. Bu da adayın istediği programını kazanmasını güçleştirir.



2008 taban puanı fikir vermeli



Tablo-3B'de ve Tablo-4'te (2009-ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu) 2008-ÖSYS sonuçlarına göre, yükseköğretim programlarının ilgili başarı sıralamasında o bölüme en son ilgili puan türünde kaçıncı öğrencinin yerleştiği yer alacaktır. Tercihlerinizi yaparken bu sıralamalar ile kendi sıralamanızı göz önünde tutmanız yararınıza olabilir. Ancak, Taban puanlar, her yıl ÖSS'nin Türkiye soru çözüm ortalamaları değiştiği için 2009-ÖSS'yi yansıtmamakta, sadece fikir verme amacını taşımaktadır.



Bölümler ve kontenjanları (2)



HUKUK FAKÜLTELERİ



Hukuk fakültesi iş olanağı açısından sahip olduğu genişlik ve toplum içinde kazandırdığı statü açısından her zaman en çok tercih edilen bölümler arasında yer almaktadır. Öyle ki Türkiye Özel Öğretim Kurumları Derneği'nin (TÖDER) bu yıl üniversite sınavından önce 224 bin 350 öğrenci üzerinde yaptığı ankette 'hangi bölümde okumak istersiniz? Sorusuna öğrencilerin yüzde 12.9'u tıp-eczacılık- diş hekimliği cevabını verirken, bunu 14.5 yüzdeyle mimarlık ve yüzde 9'u ile hukuk takip ediyor.



Hukuk fakültesi tanımı: Toplumda bireylerin birbirleri ve devletle veya devletlerin birbirleriyle ilişkilerini düzenleyen yasaların uygulanması sırasında ortaya çıkan anlaşmazlıkların çözümü konusunda çalışacak hukukçular yetiştirilir.



Programın amacı: Hukuk programının amacı, toplumda bireylerin birbirleri ile ve devletle veya devletlerin birbirleriyle ilişkilerini düzenleyen yasaların uygulanması sırasında ortaya çıkacak anlaşmazlıkların çözümü konusunda çalışacak hukukçuları yetiştirmek ve bu alanda araştırma yapmaktır.



Okutulan dersler: Hukuk programında hukuk felsefesi ve sosyolojisi, Türk hukuk tarihi, anayasa hukuku, Roma özel hukuku, medeni hukuk, idare hukuku, devletler umumi hukuku, İslam hukuku, borçlar hukuku, ceza hukuku, ticaret hukuku ve vergi hukuku gibi dersler verilir.



Gereken nitelikler: Hukuk fakültesinde başarılı olabilmek için öğrencinin lisede aldığı felsefe, mantık, sosyoloji, kompozisyon ve Türkçe derslerinde başarılı olması beklenir.



Mezunların kazandığı unvanlar ve işleri: Hukuk fakültesinde 4 yıllık lisans programını tamamlayanlar daha sonra yaptıkları stajın konusuna göre genellikle 'hakim', 'savcı' ve 'avukat' unvanları ile çalışmaktadırlar. Bir kısmı da 'danışman' olarak görev yapar. Hakim mahkemede, vatandaşlar arasında çıkan anlaşmazlıkların hukuk kuralları çerçevesinde çözülmesine çalışır. Hakim veya savcı olabilmek için bir hukuk fakültesini bitirdikten sonra mahkemelerde staj yapmak gereklidir. Avukatlar insanların hukuki sorunlarıyla uğraşırlar. Avukat kendisine başvuranın şikayetini dinler, gerekirse davanın açılması için yol gösterir, savunmayı hazırlar ve mahkemede yargıca yazılı ya da sözlü olarak sunar, davayı kovuşturur, gerekirse olay yerine gidip keşif yapan mahkeme heyetine katılır.



STAJ ZORUNLULUĞU



Avukat olmak isteyenlerin de hukuk fakültesini bitirdikten sonra 1 yıl staj yapması gerekir. Staj süresinin yarısı mahkemelerde, yarısı tecrübeli bir avukatın yanında geçer. Avukat bir yazıhane açarak dava kabul etmeye başlayabilir. Bazı avukatlar kamu kuruluşlarında ve özel kuruluşlarda avukat veya hukuk müşaviri olarak görev alırlar. Her avukat, Türkiye Barolar Birliği'ne kaydolmak zorundadır. Avukatlık mesleğinde iş bulma olanağı; bulunulan bölgenin koşullarına ve avukatın yeteneklerine bağlıdır. Bunun dışında, hukuk fakültesini bitirenler hukuk danışmanlığı, hariciye meslek memurluğu gibi mesleklerde de iş bulabilmektedirler.



Üniversite Fakülte/Yüksekokul Kontenjan Taban P. Tavan P.



AKDENIZ ÜN. (ANTALYA) HUKUK FAK. 21 332,148 33,551



ANADOLU ÜN. (ESKISEHIR) HUKUK FAK. 52 332,421 34,309



ANKARA ÜN. HUKUK FAK. 615 343,811 367,354



ATATÜRK ÜN. (ERZURUM) HUKUK FAK. 21 32,852 334,007



ATILIM ÜN. (ANKARA) HUKUK FAK. 80 291,424 320,738



ATILIM ÜN. (ANKARA) H. FAK. (BURSLU) 9 325,789 328,752



ATILIM ÜN. (ANKARA) H. FAK.. (%50 BURSLU) 9 321,392 324,672



BAHÇESEHIR ÜN. (ISTANBUL) HUKUK FAK. 120 293,715 35,251



BAHÇESEHIR ÜN. (ISTANBUL) H. FAK. (BURSLU) 15 352,767 365,204



BASKENT ÜN. (ANKARA) H. FAK.. (%25 BURSLU) 10 32,142 324,486



BASKENT ÜN. (ANKARA) HUKUK FAK. 110 301,312 320,795



BASKENT ÜN. (ANKARA) H. FAK. (%50 BURSLU) 10 326,717 332,875



BILKENT ÜN. (ANKARA) HUKUK FAK. 120 309,827 360,179



BILKENT ÜN. (ANKARA) H. FAK.. (KAPSAMLI BURSLU) 20 364,834 373,487



ÇAG ÜN. (MERSIN) HUKUK FAK. 50 293,104 320,846



ÇAG ÜN. (MERSIN) H. FAK. (BASARI BURSLU) 5 326,482 329,739



ÇAG ÜN. (MERSIN) H. FAK. (DESTEK BURSLU) 15 320,987 326,233



ÇANKAYA ÜN. (ANKARA) HUKUK FAK. 120 299,592 328,286



ÇANKAYA ÜN. (ANKARA) H. FAK. (BURSLU) 10 33,644 342,328



ÇUKUROVA ÜN. (ADANA) HUKUK FAK. 21 330,558 336,788



DICLE ÜN. (DIYARBAKIR) HUKUK FAK. 62 326,967 341,207



DOGU AKDENIZ ÜN. (KKTC-GAZIMAGUSA) HUKUK FAK. 142 281,651 317,283



DOKUZ EYLÜL ÜN. (IZMIR) HUKUK FAK. 410 332,448 349,664



ERCIYES ÜN. (KAYSERI) HUKUK FAK. 52 33,058 351,535



ERZINCAN ÜN. HUKUK FAK. 62 326,791 340,406



GALATASARAY ÜN. (ISTANBUL) HUKUK FAK. 25 366,405 376,145



GAZI ÜN. (ANKARA) HUKUK FAK. 308 338,148 35,698



ISTANBUL BILGI ÜN. HUKUK FAK. 120 293,689 328,427



ISTANBUL BILGI ÜN. H. FAK. (BURSLU) 20 34,242 353,654



ISTANBUL KÜLTÜR ÜN. HUKUK FAK. 115 287,179 323,416



ISTANBUL KÜLTÜR ÜN. H. FAK.. (BURSLU) 10 329,784 348,459



ISTANBUL KÜLTÜR ÜN. H. FAK.. (% 50 BURSLU) 10 324,322 326,774



ISTANBUL TICARET ÜN. HUKUK FAK. 80 308,194 325,048



ISTANBUL TICARET ÜN. H. FAK. (BURSLU) 10 328,942 331,176



ISTANBUL ÜN. HUKUK FAK. 820 335,714 366,154



KADIR HAS ÜN. (ISTANBUL) HUKUK FAK. 80 28,987 327,811



KADIR HAS ÜN. (ISTANBUL) H. FAK. (BURSLU) 10 331,183 367,266



KARADENIZ TEK. ÜN. (TRABZON) HUKUK FAK. 21 330,191 337,906



KIRIKKALE ÜN. HUKUK FAK. 62 328,509 331,982



KIRIKKALE ÜN. HUKUK FAK. (IÖ) 52 32,678 331,895



KOCAELI ÜN. HUKUK FAK. 62 330,349 334,294



KOÇ ÜN. (ISTANBUL) H. FAK. (INGILIZCE) 37 324,247 348,906



KOÇ ÜN. (ISTANBUL) H. FAK.(ING.) (BASARI BURSLU) 6 364,334 374,741



KOÇ ÜN. (ISTANBUL) H. FAK..(ING.) (DESTEK BURSLU) 8 355,248 362,212



MALTEPE ÜN. (ISTANBUL) HUKUK FAK. 70 286,065 30,663



MALTEPE ÜN. (ISTANBUL) H. FAK. (BURSLU) 5 327,638 329,534



MALTEPE ÜN. (ISTANBUL) H. FAK. (ÜSTÜN BASARI BURSU) 5 324,742 335,062



MARMARA ÜN. (ISTANBUL) HUKUK FAK. 410 332,825 350,887



MARMARA ÜN. (ISTANBUL) HUKUK FAK. (IÖ) 410 329,212 332,986



SELÇUK ÜN. (KONYA) HUKUK FAK. 205 329,052 344,277



SELÇUK ÜN. (KONYA) HUKUK FAK. (IÖ) 205 327,125 32,975



UFUK ÜN. (ANKARA) HUKUK FAK. 50 296,682 324,879



UFUK ÜN. (ANKARA) H. FAK. (BURSLU) 5 327,678 335,952



ULUDAG ÜN. (BURSA) HUKUK FAK. 52 33,168 340,513



YAKIN DOGU ÜN. (KKTC-LEFKOSA) HUKUK FAK. 180 274,396 316,971



YAKIN DOGU ÜN. (KKTC-LEFKOSA) H. FAK.. (BURSLU) 10 321,068 325,439



YEDITEPE ÜN. (ISTANBUL) HUKUK FAK. 90 295,354 326,105



YEDITEPE ÜN. (ISTANBUL) H. FAK. (DESTEK BURSLU) 3 339,207 3,487



YEDITEPE ÜN. (ISTANBUL) H. FAK. (BASARI BURSLU) 27 351,589 363,705



KAYNAK : http://www.matematikcafe.net/nelere-dikkat-etmeli-t-11934.html


Heyecen dinmek bilmiyor. ÖSS bitti ama sırada tercih heyecanı var.

Üniversite tercihi yapacak adaylar, 2009-ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu'na 16 Temmuz Perşembe gününden (bugün) itibaren internet sitesinden ulaşabilecekler. Adaylar, kılavuzu, başvuru merkezlerinden de 3 TL ödeyerek edinebilecekler.



Kılavuzda adayların tercih işlemlerine ilişkin bilgiler ile yükseköğretim programlarına ilişkin bilgiler yer alıyor. Kılavuz, başvuru merkezi olarak belirlenen lise müdürlüklerinden, ÖSYM sınav merkezi yöneticiliklerinden ve ÖSYM bürolarından alınabilecek.



İNTERNETTEN YA DA BAŞVURU MERKEZLERİNDEN



2009-ÖSS'ye giren adaylardan en az bir puan türünde 145 ve üstünde ÖSS puanı alan adaylar, yerleştirmede kullanılacak Y-ÖSS puanlarını da göz önünde tutarak, kılavuzdaki açıklamalara göre tercih bildirimini başvuru merkezlerinden veya internet ortamından yapacaklar. Sadece sınavsız geçiş için başvuranlar ile 2009-ÖSS'de hiçbir puan türünde 145 ve daha fazla ÖSS puanı alamayanlardan sınavsız geçiş hakkına sahip olan adaylar da tercih bildirimini aynı yöntemle gerçekleştirecek.



Tercihlerini internet üzerinden gönderecek adaylar, T.C. kimlik numaraları ve ÖSYM şifrelerini kullanacak işlem yapabilecekler.



Başvuru merkezleri ve internet dışında posta, faks, elektronik posta vb. yollarla tercih bildiriminde bulunulamayacak.



BAŞVURU MERKEZLERİNDEN RANDEVU ALINACAK



Tercihlerini başvuru merkezleri aracılığıyla yapacak adayların, bu işlemi yaptıracağı başvuru merkezlerinden randevu alması ve başvuru merkezine bizzat giderek tercih işlemlerini yapmaları gerekiyor. Bu adaylar tercih hizmeti olarak 3 YTL ödeyecek.



Tercih işlemleri 22 Temmuz-3 Ağustos arasında gerçekleştirilecek.



24 TERCİH YAPILACAK



Adaylar, 24 yükseköğretim programı tercihi yapabilecek. Y-ÖSS puanlarına göre tercih yaparken adayların, ağırlıklı ortaöğretim başarı puanlarının, kendi alanına uygun bir programı tercih ettiğinde 0.8, kendi alanı dışındaki bir programı tercih ettiğinde 0.3 katsayısı ile çarpılacağını göz önünde bulundurmaları gerekiyor.



Kılavuzdaki Tablo 3A, Tablo 3B ve Tablo 4'deki programlar arasından tercih yapılabilecek. Tablo 3A ve Tablo 3B genellikle ön lisans programlarından, Tablo 4 de lisans programlarından oluşuyor. Adayların, Tablo 3A'daki programlar için önceliğin sınavsız geçiş hakkı olanlara verildiğini unutmaması isteniyor.



PUANIN YETERLİ OLMASA DA TERCİH ET



Adaylar yapacakları 24 tercihin baştan birkaç tanesini ''puanım yeterli olmayabilir'' endişesine kapılmadan, sadece ilgilerini ve en çok istedikleri programları göz önünde bulundurarak belirlemeleri öneriliyor. Adayın, kazansa bile kaydolmayı istemediği bir programı tercih etmemesi gerekiyor.



Aday, ne olursa olsun bir programa yerleşmek istiyorsa, tercihlerine girebileceğini tahmin ettiği programları da eklemesi tavsiye ediliyor.



Adayın, 24 tercih hakkının tamamını kullanması gerekmiyor. Adaylar sadece 1 tercih yapabilecekleri gibi, 24 tercih de yapabilecekler.





-TERCİHLERDE DİKKAT EDİLECEK NOKTALAR-





Adayların tercih yaparken özellikle dikkat etmeleri gereken bazı konular da bulunuyor. Adayların, tercih ettikleri programların karşısında belirtilen ''bakınız'' uyarısında gösterilen ve o programa giriş için aranan koşulları taşıyıp taşımadıklarını kontrol etmeleri gerekiyor. Adaylar ayrıca, tercih ettikleri programların kodlarını doğru yazmaları konusunda da uyarılıyor.



Engelli adaylara da ''engelleri yüzünden başarılı olamayacakları yükseköğretim programlarını tercih etmemeleri'' uyarısı yapılıyor.



-OKUL BİRİNCİLERİ-





2008-2009 eğitim-öğretim yılında okul birincisi olanlar için ayrılan kontenjanlar Tablo 3B ve Tablo 4'ün 6 numaralı sütununda gösteriliyor. Bir programın öngördüğü okul türü, yaş, cinsiyet, sağlık gibi tüm koşullar okul birincileri için de aynen geçerli tutuluyor.



ÖSS'de başarılı olan okul birincileri, genel kontenjan ve okul birincileri kontenjanını göz önünde tutarak, merkezi yerleştirme ile Y-ÖSS puanlarının elverdiği en üst tercihlerine yerleştirilecekler. Okul birincileri için ayrılan kontenjanlar sınırlı olduğundan, tercihlerinin tümünü çok istenen yükseköğretim programları arasından yapan okul birincileri, puanları yeterince yüksek değilse hiçbir programa kayıt hakkı kazanamayabilecekler. Okul birincilerinin kendilerine sağlanan bu olanaktan yararlanabilmeleri için tercihlerini puan durumlarını göz önünde tutarak, dengeli bir şekilde yapmaları gerekiyor.



ÖSYM, tercih işlemlerinin tamamlanmasından sonra yerleştirme sonuçlarını Ağustos ayının ortalarına doğru açıklamayı planlıyor.



KAYNAK : http://www.matematikcafe.net/oss-tercih-kilavuzu-aciklaniyor-t-11935.html

ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu

Aşağıdaki pdf uzantılı dokümanları açabilmek için Adobe Reader 'ın 5.0 veya üstü [Resim: resimgoster.aspx?DIL=1&BELGEANAH=338...crobat.gif]sürümünün sisteminizde yüklü olması gerekmektedir. Eğer dokümanları kaydetmek istiyorsanız, kaydetmek istediğiniz dokümanın üzerine sağ tıklayıp "Hedefi Farklı Kaydet" seçeneğini seçiniz.



GENEL BİLGİLER

Tablo 3A

Tablo 3B

Tablo 4

ftp://dokuman.osym.gov.tr/2009/2009_OSYS...IKLAMALARI

Tablo 5

TABLO 5'TE YER ALAN YÜKSEKÖĞRETİM PROGRAMLARININ KOŞUL VE AÇIKLAMALARI

Tablo 6A

Tablo 6B

Tablo 6C

Tablo 7

Tablo 8

DUYURULAR



KAYNAK : http://www.matematikcafe.net/2009-osys-yuksekogretim-programlari-ve-kontenjanlari-kilavuzu-t-11937.html

Öss nin yerine gelen sınav sistemi

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, Yükseköğretime Geçiş Sınavı'nın (YGS), nisan ayının ilk yarısında, Lisans Yerleştirme Sınavı'nın da (LYS) haziran ayının ikinci yarısında bir ya da iki hafta sonunda yapılacağını bildirdi. Üniversiteye girişle ilgili yeni sistemin ayrıntılarını anlatmak üzere YÖK'te basın toplantısı düzenleyen Yarımağan, daha önce alınan 2 aşamalı sınav sistemi kararı doğrultusunda, birinci aşama sınavı olan YGS'nin nisan ayının ilk yarısında yapılacağını bildirdi. Yarımağan, sınavda Türkçe, temel matematik, sosyal bilimler ve fen bilimler testleri uygulanacağını belirterek, ''Buradaki testlerin niteliği, ortak müfredata dayalı testler olacak. Yani tüm okul türleri ve alanlarda okutulan derslerle ilgili sorular sorulacak. Aynen bugün, 2009 yılındaki sınavdaki ilk dört testte olduğu gibi'' dedi. Yarımağan, sınavda, tek soru kitapçığı ve tek cevap kağıdı kullanılacağını belirtti. YGS sonucunda altı puan türü oluşturulacağını anlatan Yarımağan, daha önce Sayısal-1, Sözel-1, Eşit Ağırlık-1 olmak üzere üç puan türü olduğunu hatırlattı. Yarımağan, YGS-1 ve YGS-2'nin Sayısal-1 yerine, YGS-3 ve YGS-4'ün Sözel-1 yerine, YGS-5 ve YGS-6'nın da Eşit Ağırlık-1 yerine kullanılacağını kaydetti. Yeni puan türleri arasındaki farka da değinen Yarımağan, YGS-1'de temel matematiğin, YGS-2'de de fen bilimlerinin ağırlıklı olacağını ifade etti. Yarımağan, ''2009'da Sayısal-1 ile girilen programların bir kısmına YGS-1 ile girilecek, bir kısmına da YGS-2 ile girilecek'' diye konuştu. YGS puanlarının değer aralıklarını anlatan Yarımağan, her puan türündeki puanların en küçüğünün 100, en büyüğünün 500 olan puanlar olarak hesaplanacağını söyledi. Bu sınavda elde edilecek puanlar sonucunda üç taban puan olacağını belirten Yarımağan, ''Bir tanesi Önlisans Taban Puanı-1... Bu taban puanını geçen adaylar önlisans programları ile açık öğretim programlarını tercih edebilecek, bu seneki 145'in karşılığı. İkinci bir taban puan adaylara, ikinci aşama sınavlara katılma hakkı sağlayacak. Üçüncü taban puan da lisans programlarını tercih etmek için kullanılacak'' dedi. Yarımağan, YÖK Genel Kurulu'nun taban puanların daha sonra belirlenmesi kararını aldığını anımsatarak, taban puanların en geç sonbaharda 2010 ÖSYS Kılavuzu'nda açıklanacağını bildirdi.



-İKİNCİ AŞAMA SINAVI (LYS)- LYS'nin Haziran ayının ikinci yarısında bir ya da iki hafta sonunda yapılacağını belirten Yarımağan, bunun yapılacak kamuoyu araştırmasıyla, adaylara uygulanacak anketler sonucunda belirleneceğini kaydetti. Yarımağan, LYS'de matematik, fen bilimleri, edebiyat, coğrafya, sosyal bilimler ve yabancı dil sınavının uygulanacağını ifade ederek, testler için ayrı soru kitapçıklarının kullanılacağını, cevap kağıtlarının ise ortak olacağını belirtti.



Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, gelecek yıldan itibaren uygulanmaya başlanacak sınav sisteminde puan türlerinin önemli olduğunu vurguladı. Yarımağan, '' Örneğin katsayı farkı kalmadı diye Sosyal Bilimler'den mezun bir öğrenci önümüzdeki yıl tıp fakültelerine veya mühendislik fakültelerine bu senekine göre daha fazla gidemeyecek çünkü o programların puan türü Matematik-Fen (MF) puan türü ve bu puan türünde başarılı bir sonuç elde etmek için de lisede okutulan Matematik, Geometri, Fizik, Kimya ve Biyoloji konularını bilmek gerekir'' dedi. Yarımağan, üniversiteye girişte uygulanacak yeni sistem hakkında bilgi vermek amacıyla YÖK'te düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. ''Soru sayıları arttığı için sınavın daha zor olup olmayacağı ve ikinci aşamada sınav esnasında soru kitapçıklarının ayrı ayrı mı dağıtılacağı'' soruları üzerine Yarımağan, şunları kaydetti: ''Soruların zorluk derecesi ve içeriğiyle ilgili bu yıla göre bir değişiklik olmayacak. Zaten bu sınav sisteminde yapılan değişikliğin amaçlarından bir tanesi öğrencinin bilgisini daha detaylı ölçüp şansın rolünü azaltmak. 2009 yılında Psikoloji'den 3-4 soru sorduk. Bir yıl süreyle okutulan bir konudan 3 soruyla öğrencinin bilgisini sağlıklı bir biçimde ölçmek zor. O zaman şans faktörü ön plana çıkabiliyor. Sorular adayın bildiği konulardan gelirse şanslı, bilmediği konulardan gelirse azalıyor. Daha çok soru sorduğunuzda şans faktörünün rolü azalacak. Daha zor sorular olmayacak. Müfredatla sınırlı olacak ve bu seneki soruların benzerleri olacak. Sadece soruların sayısı artacak.



-''KATSAYILAR EŞİTLENDİ''-

Yarımağan, ikinci sınavda da adayın test bilgilerini sağlıklı bir biçimde ölçmek istediklerini belirterek, adayın örneğin Fizik, Kimya, Biyoloji, Matematik bilgisini ayrı ayrı ölçmek istediklerini söyledi. Yarımağan, ''Eğer tek soru kitapçığı verirseniz, ortak bir süre verirseniz aday bazen sürenin tamamını Fizik'e harcıyor, bazen yarısını Fizik'e harcıyor. Yani her aday farklı bir davranış içinde bulunuyor. İki adayın aldığı Fizik puanlarını karşılaştıramıyorsunuz. Çünkü birisi Fizik'e 30 dakika, diğeri 45 dakika süre vermiş. Karşılaştırılabilir olması için eşit sürelerde elde edilmiş ölçüm değerleri olmasında yarar var. Biz bu zorluğun üstesinden geleceğiz. Önümüzdeki yıl ikinci aşamada testlerin soru kitapçıklarını ayıracağız'' dedi. ''Meslek lisesi mezunu öğrencilerin gidebilecekleri alanlarla ilgili bir düzenleme yapılıp yapılmadığı'' sorusu üzerine Yarımağan, yapılmadığını söyledi. Yarımağan, bu mezunların ek puan alacakları programlarda bir değişiklik olmadığını, diğer programları da zaten herkesin tercih edebildiklerini, gelecek yılki sistemde katsayılar eşitlendiği için diğer programlara başarılı öğrencilerin gitme şansının daha yüksek olacağını anlattı. Yarımağan, şöyle konuştu: ''Alan ve alan dışı ayrımı için kullanılan iki farklı katsayı vardı, şimdi tek katsayı var. Ama puan türleri önemli. Buna dikkatinizi çekmek istiyorum. Örneğin katsayı farkı kalmadı diye sosyal bilimlerden mezun bir öğrenci önümüzdeki yıl tıp fakültelerine veya mühendislik fakültelerine bu senekine göre kat kat fazla gidemeyecek. Çünkü o programların puan türü MF puan türü ve bu puan türünde başarılı bir sonuç elde etmek için de lisede okutulan Matematik, Geometri, Fizik, Kimya ve Biyoloji konularını bilmek gerekir. Ancak çok özel durumlarda öğrenciler okumadıkları derslerle ilgili bilgiyi edinip öbür programlara giderler. Yoksa örneğin mühendislik programlarına gitmek için ana kulvar liselerin fen koludur.''



-''DERSHANE FAKTÖRÜNÜ DÜŞÜNEREK SİSTEM BELİRLEMİYORUZ''- Yeni sistemin dershanelere gitme oranını artıracağı eleştirilerinin anımsatılması üzerine Yarımağan, şunları söyledi: ''Buna katılmıyorum. Adaylar zaten dershanelere gidiyorlar. Açıkçası biz sistem belirlerken dershane faktörünü düşünerek sistem belirlemiyoruz. Biz daha başarılı olma olasılığı yüksek adayları seçerek programlara yönlendirmeye çalışıyoruz. Aday bilgisini okulda öğrenmiş, dershanede öğrenmiş veya anne babasından öğrenmiş, veya arkadaşlarıyla öğrenmiş, bu bizim ölçmeye çalıştığımız bir durum değil ve bu başka bir konu. O konu açıkçası bizim gündeme aldığımız yani öyle bir sınav sistemi yapalım ki bu sınav sistemi öğrencinin dershaneye gitmesini önlesin veya önlemesin amacıyla hareket etmiyoruz. Biz öyle bir sınav sistemi yapalım ki bu sınav sistemi daha iyi mühendis olma olasılığı yüksek olan öğrencileri mühendislik programlarına yönlendirsin noktasından hareket ederek sınav sistemi belirliyoruz. Ama bütün bunların ötesinde ben önümüzdeki yıl dershaneye gitmenin bu seneye göre daha çok olacağını sanmıyorum. Çünkü aynı konulardan, derslerden aynı tür sorular soracağız. 3 soru yerine 10 soru soracağız diye öğrencinin daha çok dershaneye gitmesine gerek yok.''



KAYNAK : http://www.matematikcafe.net/yeni-oss-sistemi-t-12158.html


[Resim: sinavtakvim2010.jpg]



[Resim: 722.jpg]



Hepimizin merakla beklediği 2010 sınav takvimi ÖSYM'nin sitesinde yayınlandı.Dolayısıyla YGS ve LYS tarihleri kesin belirlenmiş oldu.2010 sınav takviminde sınavlara başvuru tarihleri ve yerleri, sınav ücretleri de yer alıyor.2010 sınav takvimine aşağıdaki bağlantıyı tıklayarak ulaşabilirsiniz:



http://www.osym.gov.tr/BelgeGoster.aspx?...A28B5390D0




KAYNAK : http://www.matematikcafe.net/2010-sinav-takvimi-aciklandi-t-13736.html

Danıştay Katsayı İtirazının Reddedilmesi Kararının Gerekçesini Açıkladı

[Resim: 119852.jpg]



Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun, YÖK'ün katsayı kararına yaptığı itirazının reddine ilişkin kararının gerekçesi açıklandı. Uzunca anlatılan gerekçede İmam Hatip liseleri ile ilgili ayrıntı dikkat çekti.



Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun, YÖK'ün katsayı kararına yaptığı itirazın reddine ilişkin kararının gerekçesinde, idarenin katsayı konusunda yapacağı düzenlemede ölçülülük ilkesini dikkate alması gerektiği belirtilerek, ''Ölçülülük ilkesi dikkate alınarak belirlenecek olan katsayı, temel ilkeleri açıklanan eğitim sisteminin örgütleniş biçimindeki bütünlüğü bozmamalı, alan/bölüm, mesleki eğitim, genel lise eğitimi gibi ayrımları ve yargı kararlarını geçersiz kılacak nitelikte olmamalıdır'' denildi.



Kurul'un 1'e karşı 28 üyenin oyuyla aldığı kararın gerekçesinde, davayı açan İstanbul Barosunun dava açma ehliyetinin bulunduğu ayrıntılı örneklerle belirtildi.



Gerekçede, mesleki-teknik liseden mezun olan kişilerin üniversiteye girebilmelerinin, yasanın bir gereği olduğu vurgulanarak, şöyle denildi:



''Değinilen lise mezunlarına genel lise mezunlarıyla girdikleri sınavda farklı katsayı uygulanması, yapılan açıklamalar karşısında hukuka uygun ise de bu farklılığın ölçülü (idari işlemden beklenen amaç ile kullanılan araç arasında adil bir denge) olması gerektiğinde de kuşku bulunmamaktadır. İdare bu konuda yapacağı düzenlemede ölçülülük ilkesini dikkate almalıdır. Ölçülülük ilkesi dikkate alınarak belirlenecek olan katsayı, temel ilkeleri açıklanan eğitim sisteminin örgütleniş biçimindeki bütünlüğü bozmamalı, alan/bölüm, mesleki eğitim, genel lise eğitimi gibi ayrımları ve yargı kararlarını geçersiz kılacak nitelikte olmamalıdır.



Danıştay kararları, AİHM'nin anılan kararı ve belirtilen Anayasal ve yasal durum karşısında, farklı okul ve alana yönlendirilen bireylere üniversiteye giriş sınavında farklı katsayı uygulanmasının ulusal hukuka ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı olmadığı açıktır.''



Danıştay 8. Dairesi, İstanbul Barosu'nun açtığı davada, YÖK'ün 21 Temmuz 2009 tarihli kararının 3, 4 ve 5. maddelerinin yürütmesini oy birliğiyle durdurmuştu.



YÖK de 8. Daire'nin bu kararına itiraz ederek, kararın kaldırılmasını istemişti.



Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, bugünkü toplantısında itirazı reddetmişti.



KARARIN AYRINTILI GEREKÇESİ



Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun YÖK'ün katsayı kararına yaptığı itirazın reddine ilişkin kararının gerekçesinde, Danıştay'ın daha önceki kararlarında, ''YÖK'ün katsayı belirlemede yetkili organ olarak belirlendiği'' belirtilirken, ''YÖK'ün katsayı belirlemede yetkili organ olduğunun saptanmasının, bu idari merci tarafından tesis edilen düzenleyici işlemin, idari işlemlerin belirtilen diğer unsurları yönünden de hukuka uygun olduğu sonucunu yaratmayacağı açıktır'' denildi.



Davayı açan İstanbul Barosunun dava açma ehliyetinin bulunup bulunmadığı tartışmalarının ayrıntılı örneklerle irdelendiği ve bir iptal davasının açılabilmesi için gerekli koşulların belirtildiği gerekçede, davalı idare YÖK'ün itirazı göz önüne alındığında ''menfaat ihlalinin şahsiliği'' üzerinde durulmasının zorunlu görüldüğü ifade edildi.



Gerekçede, Prof. Dr. Ragıp Sarıca'nın 1949 yılında basılmış ''İdari Kaza'' adlı kitabında, ''Karar bizzat davacı hakkında alınmamakla beraber ona dolayısıyla tesir ettiği takdirde, yine iptal davasına konu olabilir'' denilmek suretiyle menfaatin şahsiliği kuralının tanımlandığı, öğretideki açıklamaların da bugüne kadar bu değerlendirme yönünde devam ettiği belirtildi.



Kişisel menfaat ihlaline ilişkin Danıştay'ın kararlarına bakıldığında, olayın özelliğine göre farklılıklar gösterdiğinin gözlemlendiği vurgulanan gerekçede, bir idari faaliyet ile dava açma ciddiyetini sağlamaya yetecek ölçüde muhatap olup, menfaat ilgisini kuran kişi ve kuruluşların, söz konusu faaliyetle ilgili idari işlemlerin iptali istemiyle dava açabileceklerine işaret edildi.



BAROLARIN KONUMU DİĞER MESLEK ÖRGÜTLERİNDEN FARKLI



Davacı Baro olduğu için kişisel menfaat ihlali kavramının Barolar yönünden değerlendirildiği gerekçede, 1136 sayılı Avukatlık Yasası'nda 2001'de yapılan değişiklikten sonra Baroların, ''mesleki bir örgüt olmanın ötesinde hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak gibi bir işlev yüklenmesi nedeniyle diğer meslek örgütlerinden farklı bir konuma sahip oldukları'' vurgulandı.



Diyarbakır Barosu Başkanlığının, ''Radyo ve Televizyon Yayınlarının Dili Hakkında Yönetmelik''in bazı maddelerinin iptali istemiyle açtığı davanın ehliyet yönünden reddedildiği ve bu kararın Kurul tarafından da onandığı anımsatılan gerekçede, ''Baronun menfaati, yasa değişikliğinden önceki kararlar gibi yorumlanmış ise de süreç içinde yasal değişiklik Danıştay kararlarına yansımış ve Baro Başkanlıkları tarafından açılan davalarda Barolar açısından menfaat ilgisi daha geniş yorumlanmıştır'' denildi.



''DAVA KONUSU KARAR KAMU YARARI İLE İLGİLİ''



Ayrıca, Balıkesir, İzmir, Bursa, İstanbul ve Diyarbakır barolarının açtıkları başka davalarda, baroların dava açma ehliyetlerinin bulunduğuna karar verildiğe dikkat çekilen gerekçede, şu hususlara yer verildi:



''Avukatlık Yasası'nda yapılan değişiklikten sonra açılan davalarda, dava açma ehliyetinin bulunup bulunmadığı saptanırken, iptal davasının genel amacının yanı sıra dava konusu idari işlemin niteliği, bu işlemin hukukun üstünlüğünü, hukuk devleti ilkesini etkileyip etkilemediği, genel kamu yararı, Anayasa ile koruma altına alınan eşitlik, kişinin dokunulmazlığı, özel hayatın gizliliği, kanunsuz suç ve ceza olamayacağı gibi temel insan haklarının ihlal edilip etmediğine ve yargı kararlarının uygulanmaması veya geçersiz kılınması gibi hukuk devleti ilkesini zedeleyen bir durumun söz konusu olup olmadığına bakılarak menfaat ilgisinin olaya özgü, ancak daha geniş yorumlandığı görülmektedir.''



Gerekçede, dava konusu karar ile yükseköğretime girişte bir sistemin getirildiği ve bu düzenlemeyle ülkenin eğitim sisteminin bütününün etkilendiği ifade edildi.



''Dava konusu kararın bu özelliği nedeniyle genel kamu yararı ile ilgili bulunduğu açıktır'' denilen gerekçede, davacının dava konusu kararla menfaat ilgisinin bulunduğuna, Danıştay 2. Dairesi Üyesi Yüksel Öztürk'ün, ''Baro Başkanlığı'nın dava açma ehliyetinin bulunmadığı'' yolundaki oyuna karşılık oy çokluğu ile karar verilip istemin esastan incelemesine geçildiği belirtildi.



DAHA ÖNCE AÇILAN DAVALAR



YÖK kararının 3. maddesinde, ''Yerleştirme puanlarının hesaplanmasında AOBP'nın 0,15 katsayı ile çarpılacağı, 4. maddesinde, adaylardan öğretmen lisesi veya meslek lisesi mezunu olanların kendi alanlarındaki programları tercih etmeleri halinde AOBP'nın 0,06 ek katsayı ile çarpımı sonucunda bulunan değerin, 3. maddeye göre hesaplanan yerleştirme puanına ekleneceği, 5. maddesinde de, meslek lisesi mezunu adayların ek puanla girebildikleri kendi alanlarındaki her program için bir LYS puanı türünün yanı sıra bir de YGS puan türü belirleneceği, meslek lisesi mezunu olup olmadığına bakılmaksızın adayların bu programlara yerleştirilmesinde bu iki türden puanların büyük olanının esas alınacağı'' düzenlemesine yer verildiği hatırlatıldı.



Gerekçede, bu düzenlemeyle öğrencilerin öğrenim gördükleri okul ve alanlara göre bir ayrıma gidilmeyerek sınav puanının belirlenmesinde herkese eşit katsayı uygulanmasının öngörüldüğü ve bu suretle 1999 yılından bu yana uygulanan sistemden vazgeçildiği ifade edildi.



Düzenlemenin dayanağı 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 45. maddesinde 17 Ağustos 1983 tarihli ve 2880 sayılı Yasa'nın 26. maddesiyle yapılan değişiklikle meslek lisesi mezunlarına alanlarıyla ilgili yükseköğretim kurumlarını tercih etmeleri halinde ek puan verilmesi uygulamasının getirildiği belirtildi.



YÖK'ün 30 Temmuz 1998 günlü kararıyla tek aşamalı sınav uygulamasına geçildiği ve yine aynı kararla, sözel, sayısal ve eşit ağırlıklı ortaöğretim başarı puanlarının hesaplanmasında farklı katsayı uygulamasına başlandığı ifade edilen gerekçede, Yükseköğretim Kurulu'nun bu kararına karşı Danıştay 8. Dairesinde bir çok dava açıldığı ve Dairece verilen ret kararlarının Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu'nca onandığı hatırlatıldı.



YÖK'ÜN KATSAYI BELİRLEMEDE YETKİLİ ORGAN OLDUĞUNUN SAPTANMASI



İmam Hatip Lisesi mezunu olan bir davacı tarafından açılan davadan örnek verilen gerekçede, Danıştay 8. Dairesinin 11 Şubat 2002 günlü kararıyla, düzenlemenin öğrencilerin kendi ilgi, bilgi ve yeteneklerine göre yeni bir eğitimin yaşama geçirilmesi yoluna gidildiği, getirilen düzenlemenin eğitim ilkelerinin öngördüğü amaca ve kamu yararına aykırı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği ve bu kararın temyiz incelemesi sonucunda Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 2004 tarihli kararı ile onandığı belirtildi.



Gerekçede, yine meslek lisesi mezunu olan bir davacı tarafından açılan davanın da aynı gerekçelerle reddedildi ifade edildi.



Gerekçede, ''Değinilen kararlarda, YÖK'ün yükseköğretime girişte farklı katsayı belirleme yetkisinin bulunduğu belirtilmiş, ayrıca farklı katsayı uygulamasında hukukun temel ilkelerine, Anayasa'ya ve ilgili yasalara aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır'' denildi.



İdari işlemlerin, yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden hukuka uygunluk denetimine tabi tutulduğu kaydedilen gerekçede, şu tespit yapıldı:



''Bir işlemin yetkili bir organ tarafından mevzuatta öngörülen yönteme göre tesis edilmesinin, bu işlemin sebep, konu ve maksat unsurları yönünden de hukuka uygun olduğu sonucunu yaratmayacağı tartışmasızdır. Dolayısıyla Yükseköğretim Kurulu'nun katsayı belirlemede yetkili organ olduğunun saptanmasının, bu idari merci tarafından tesis edilen düzenleyici işlemin, idari işlemlerin belirtilen diğer unsurları yönünden de hukuka uygun olduğu sonucunu yaratmayacağı açıktır.''



YÖK'ün 1998 yılında aldığı karara göre, uygulama devam etmekte iken 29 Haziran 2001 tarihli ve 4702 sayılı Yasa'nın 2. maddesi ile 2547 sayılı Yasa'nın 45. maddesine ek yapıldığı ve mesleki, teknik ortaöğretim kurumlarından mezun olan öğrencilerin istedikleri takdirde bitirdikleri programın devamı niteliğinde veya buna en yakın programın uygulandığı meslek yüksekokullarına sınavsız yerleştirilebilmelerine olanak tanındığı hatırlatıldı.



Gerekçede, ''Yasa koyucunun, 2547 sayılı Yasa'nın 45. maddesindeki düzenleme ile mesleki ve teknik orta öğretim kurumlarından herhangi birini bitirip de mesleki ve teknik eğitim bölgeleri kapsamı dışındaki bir yükseköğretim programına girmek isteyen öğrencilere genel liselerle eşit katsayı uygulanmasını öngörmediği anlaşılmaktadır'' denildi.



4702 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girmesiyle farklı katsayı uygulanmasının yasa değişikliği yapılmadan idari kararla kaldırılmasının hukuken olanaklı olmadığı dikkate alınarak, 2547 sayılı Yasa'nın 45. maddesinde değişiklik öngören bir yasa hazırlandığı ve dönemin Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmayarak iade edilmesi üzerine bu değişikliğin yasalaşamadığı da hatırlatıldı.



Gerekçede, 1998 yılında alınan YÖK kararından sonra mevzuatta bu kararın aksine yapılmış bir yasal düzenleme bulunmadığı ifade edilerek, 1998 yılındaki YÖK kararıyla ilgili davalarda gerek Danıştay 8. Dairesi gerekse İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından verilen kararlarda yapılan hukuki değerlendirmelerin bugün için de geçerliliğini sürdürdüğü vurgulandı.



''TEVHİD-İ TEDRİSAT KANUNUNA GÖRE İMAM HATİP LİSELERİ İMAMLIK, HATİPLİK GİBİ DİNİ HİZMETLERİN YERİNE GETİRİLMESİ İLE GÖREVLİ ELEMANLARI YETİŞTİRMEK ÜZERE KURULMUŞ LİSELERDİR''



Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun YÖK'ün katsayı kararına yaptığı itirazın reddine ilişkin kararının gerekçesinde, mesleki-teknik liseler ile ilgili düzenleme yapılırken devrim yasalarından olan Tevhidi-i Tedrisat Kanunu hükümlerinin de göz önünde bulundurulmasının zorunlu olduğuna işaret edildi.



Gerekçede, Anayasa'nın eşitlik ilkesine vurgu yapılarak, devlet organları ve idare makamlarının da bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun hareket etmek zorunda olduklarına işaret edildi.



''Yasa önünde eşitlik'' ilkesinin, yasalar karşısında herkesin eşit olmasını, ayırım yapılmamasını, kimseye ayrıcalık tanınmamasını gerektirdiği belirtilen gerekçede, ''Durumlarındaki farklılıklar kimi kişi ve toplulukların değişik kurallara bağlı tutulmasına neden olabilirse de farklılık ve özelliklere dayandığı için bu tür düzenlemeler eşitlik ilkesine aykırılık oluşturmaz'' denildi.



Gerekçede, Anayasa'nın 42. maddesinde eğitim ve öğretimin, Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devlet'in gözetim ve denetimi altında yapılacağı, bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim kurumları açılamayacağı belirtilerek, ''laiklik ilkesine uygun eğitim ve öğretimin öngörüldüğü, eğitim ve öğretim özgürlüğünün Anayasa'ya sadakat borcunu ortadan kaldırmayacağının vurgulandığı'' kaydedildi. Bu maddenin amacının, kapsamlı ve nitelikli öğretim programlarıyla toplumu çağdaş uygarlık düzeyine ulaştırmak olduğu belirtildi.



Gerekçede, Anayasa'nın 130. maddesine göre ise üniversitelerin kuruluş amacının, çağdaş eğitim ve öğretim esaslarına dayanan bir düzen içinde ulusun ve ülkenin gereksinimine uygun insan yetiştirmek olduğu kaydedildi.



Gerekçede, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nda özel olarak düzenlenen imam-hatip liselerinin ise ''imamlık, hatiplik ve Kur'an kursu öğreticiliği gibi dini hizmetlerin yerine getirilmesi ile görevli elemanları yetiştirmek üzere, Milli Eğitim Bakanlığınca açılan ortaöğretim sistemi içinde, hem mesleğe hem de meslekle ilgili yüksek öğrenime hazırlayıcı programlar uygulayan öğretim kurumları'' olarak tanımlandığı kaydedildi.



8 yıllık zorunlu ilköğretime geçilmesinden sonra 1739 sayılı Yasa'nın yükseköğretimin amaçlarına ilişkin hükümleri çerçevesinde, eğitim ve öğretim hakkının herkese fırsat ve imkan eşitliği dahilinde sunulabilmesi için ilgi, yetenek ve eğilimleri farklı olan öğrencilerin bu özelliklerine en uygun eğitim kurumlarına ve alanlara yönlendirilmesinin sağlanmasının zorunlu hale geldiği vurgulandı.



''EŞİTLİĞE AYKIRI DEĞİL''



Gerekçede, Yasanın öngördüğü bu amacı gerçekleştirmek için YÖK'ün 30 Temmuz 1998 tarihli kararı ile farklı katsayı uygulamasına geçildiği ve bu düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığına işaret edildi.



Farklı katsayı uygulamasını kaldıracak idari düzenlemelerin, kesinleşmiş yargı kararlarına aykırılık oluşturacağının açık olduğu vurgulanan gerekçede, öğrencilerin mesleki ve teknik öğretime yönlendirilmesinin önemine işaret edildi.



Gerekçede, ''Mesleki ve teknik eğitimin amacı dikkate alındığında belirlenecek katsayının da bu amaca yönelik bir unsur olduğu anlaşılmakla, mesleki-teknik eğitim görenlere kendi alanlarına yönelik tercihlerinde daha fazla katsayı uygulanması eşitliğe aykırı olmadığı gibi genel liselere de yükseköğretime girişte, farklı bir katsayı uygulanması da eşitsizliğe neden olmayacaktır. Aksi bir yorum, mesleki-teknik öğretimi işlevsiz kılacak, genel liselerin aleyhine bir durumun gerçekleşmesine de neden olacaktır'' denildi.



DEVRİM YASALARINDAN TEVHİD-İ TEDRİSAT KANUNU



Gerekçede, mesleki-teknik liselerle ilgili düzenleme yapılırken Anayasa ve 1739 sayılı Yasa'nın yanısıra devrim yasalarından olan Tevhidi-i Tedrisat Kanunu hükümlerinin de göz önünde bulundurulmasının zorunlu olduğuna işaret edilen kararda, şu hususlara yer verildi:



''Mesleki-teknik liseler sadece teknik öğretim veren liseler olmayıp, imam hatip liseleri de bir meslek lisesidir. Tevhid-i Tedrisat Kanunu'na göre imam hatip liseleri imamlık, hatiplik gibi dini hizmetlerin yerine getirilmesi ile görevli elemanları yetiştirmek üzere kurulmuş liselerdir. Dolayısıyla mesleki-teknik öğretimden üniversiteye geçişi düzenlemek amacıyla getirilen sistemde, imam hatip liselerinin bu fonksiyonlarının da göz önünde tutulması yasal bir zorunluluktur.



Anayasa'nın 174. maddesine göre devrim yasalarının hiçbir hükmünün Anayasa'ya aykırı olduğu iddia edilemeyecek ve yorumlanamayacaktır. Dolayısıyla bu konuya ilişkin düzenlemede Tevhid-i Tedrisat Kanunu hükmünün ihmal edilmesi Anayasa'ya açık bir aykırılık teşkil edecektir.''



''ZATEN ÜNİVERSİTE SINAVLARINDA BAŞARILI OLAMAYACAKLAR''



Davalı YÖK'ün itiraz dilekçesinde, mesleki-teknik öğretim programının müfredatı itibariyle bu lise mezunlarının zaten üniversite sınavlarında başarılı olamayacağının belirtildiğine de yer verilen gerekçede, ''İdarenin meslek liselerinin eğitim müfredatını değiştirmeden kendi ifadesiyle zaten gerçekleşmesi olanaksız bir amaç için düzenleme yapmasının hukuken kabul edilebilir bir yönü bulunmamaktadır'' denildi.



Biri teknik lise diğeri imam hatip lisesi öğrencisi tarafından, YÖK'ün 30 Temmuz 1998 tarihli farklı katsayı kararının, ''eğitim hakkını ihlal ettiği ve ayrımcılığa yol açtığı'' iddiasıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvuru yapıldığı anımsatılan gerekçede, AİHM'in ''meslek lisesi mezunlarının yükseköğretime giriş sınavında meslekleri ile ilgili olan programlar dışında farklı bir alanda tercihte bulunmaları halinde farklı katsayı uygulamasının eğitim haklarını ihlal etmediğine, ayrımcılığa yol açmadığına ve bu anlamda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı bir uygulama olmadığına karar verildiği ve başvuruların kabul edilemez bulunduğu'' belirtildi.







AA



KAYNAK : http://www.matematikcafe.net/danistay-katsayi-itirazinin-reddedilmesi-kararinin-gerekcesini-acikladi-t-14393.html